Examples of using "Surveillance" in a sentence and their turkish translations:
Onu gözetim altında tutun.
Onu gözetim altında tut.
Tarantulanın gözetleme düzeneğinden pek bir şey kaçmaz.
Benzer şekilde, yüz gözetimi, merkezî bir otoriteye --
Dan işini sahipsiz bırakmak istemedi.
Gözlem altında müşterilerine daha iyi davranır.
Mary çocuklarını başıboş bıraktığı için John'u suçladı.
Dragnet gözetimi ise ikisini de korumuyor.
Biri çete üyelerini polise ihbar etti.
Bunun yerine zorla emekliye ayrıldı ve polis gözetimi altına alındı.