Translation of "Tiers" in Turkish

0.020 sec.

Examples of using "Tiers" in a sentence and their turkish translations:

Un tiers --

üçte birimiz

Un tiers des glaciers fondra.

buzulların üçte biri erimiş olacak.

J'ai découvert qu'un tiers d'entre nous --

üçte birimizin

Deux tiers de son système cognitif

Bilişinin üçte ikisi

Un tiers de neuf est trois.

Dokuzun üçte biri üçtür.

Un tiers des prisonniers s'est échappé.

Mahkumların üçte biri kaçtı.

Les deux tiers de nos glaciers disparaîtront.

buzullarımızın üçte ikisi yok olabilir.

Le corps humain comporte deux tiers d’eau.

İnsan vücudunun üçte ikisi sudan oluşur.

Un tiers des six membres était des femmes.

Altı üyenin üçte biri kadındı.

La population du pays a chuté d'un tiers.

Ülkenin nüfusu üçte bir oranında düştü.

Le Congo est un pays du tiers monde.

Kongo bir üçüncü dünya ülkesidir.

Un tiers des enfants mouraient avant leur cinquième anniversaire,

risk, yüz kat azaltılmadan önce

Deux tiers des mammifères des forêts humides sont nocturnes.

Yağmur ormanı memelilerinin üçte ikisi gececidir.

- Le tiers des forêts tropicales du monde se trouvent au Brésil.
- Le tiers des forêts vierges du monde se trouvent au Brésil.

Brezilya, dünyadaki yağmur ormanlarının üçte birine sahiptir.

Deux tiers de l'humanité n'ont pas accès à l'imagerie médicale.

insanoğlunun üçte ikisinin tıbbi görüntüleme erişimi yok.

Avec les deux tiers des personnes vivant dans des démocraties.

şu an dünya insanlarının üçte ikisi demokrasi çatısı altında yaşıyor.

Jusqu'à un tiers d'entre elles mourront avant d'avoir d'un mois.

Üçte biri, bir ayını doldurmadan ölecek.

Ils prendront un tiers des petits arrivés jusqu'à la mer.

Denize ulaşan yavruların üçte birini kapacaklar.

Ils doivent augmenter leur poids d'un tiers pour passer l'hiver.

Kışı atlatabilmek için vücut ağırlıklarını üçte bir arttırmaları gerek.

Fois plus longue, il consomme deux tiers moins d'énergie et

üçte iki daha az enerji tüketir ve

Un tiers de la surface de la Terre est désert.

Dünya yüzeyinin üçte biri çöldür.

Un tiers des amis avec lesquels j'ai grandi sont morts.

Birlikte büyüdüğüm arkadaşlardan üçte biri öldü.

Seul un tiers des membres s'est pointé au rendez-vous.

Sadece üyelerin üçte biri toplantıya geldi.

- Elle passe plus du tiers de son temps à de la paperasse.
- Elle passe plus du tiers de son temps à s'occuper de paperasse.
- Elle passe plus du tiers de son temps à s'occuper de papiers.

O, zamanının üçte birini evrak işleri yaparak geçirir.

Dans les pays développés ou dans les pays du tiers monde.

aynı kalite ve etkinlikte olacaktır.

Deux tiers de la population totale des États-Unis disent : « Jamais ».

Birleşik Devletler genelindeki insanların üçte ikisinin cevabı "Hayır" oldu.

Stockent environ un tiers des réserves planétaires en CO2 du sol.

küresel toprak karbon rezervlerinin üçte birini depolar.

En quatre jours, les deux tiers de Moscou ont été détruits.

Dört gün içinde Moskova'nın üçte ikisi yok olmuştu.

Certains bataillons d'infanterie ne pouvaient rassembler qu'un tiers de leurs effectifs.

Bazı piyade taburları sadece toplanabilir güçlerinin üçte biri.

Plus du tiers de la population mondiale vit près d'une côte.

Dünya nüfusunun üçte birinden fazlası kıyı yakınında yaşar.

Les deux tiers des étudiants de cette école sont des garçons.

Bu okulun öğrencilerinin üçte ikisi erkektir.

Étant donné que nous passons un tiers de nos vies à travailler,

Yaşamımızın üçte birini işte geçirdiğimize göre,

Qu'un tiers de la glace des montagnes de l'Himalaya et de l'Hindou Kouch

Hindukuş Himalaya dağlarındaki buzun üçte birinin

Les enfans doivent toujours tremper leur vin, au moins de deux tiers d'eau.

Çocuklar her zaman şaraplarını en az üçte iki suyla karıştırmalılar.

Bien consciente du changement de couleur du marbre au deux tiers de la hauteur,

ve yukarılara doğru mermerin rengindeki değişimin farkındaydım.

Ce sont les deux tiers des trajets de ce type dans le monde entier.

Bu, tüm dünyadaki yolculukların 3'te 2'sine eşit.

Il est désormais prouvé que les guépards font un tiers de leurs victimes de nuit.

Çitaların üçte bir oranda geceleri ava çıktığı artık kanıtlandı.

La gravité de surface sur Mars est plus du tiers de celle de la Terre.

Mars'ta yüzeyin yerçekimi, dünya'dakinin üçte birinden fazladır.

À peu près un tiers de la surface de la Terre est occupé par les terres.

Yaklaşık olarak dünya yüzeyinin üçte biri topraktır.

Environ un tiers de ces maladies est curable, mais les autres peuvent être graves, voire mortelles.

Bu hastalıkların yaklaşık üçte biri tedavi edilebilir fakat diğerleri ciddi, hatta ölümcül olabilir.

Les ours polaires se servent de leur force pour briser la surface. Mais au moins deux tiers des chasses échouent.

Kutup ayıları muazzam güçlerini kullanarak yüzeyde delik açabilir. Fakat avların en az üçte ikisi hüsranla sonuçlanır.

- Si tu t'y rends par le bus, tu peux y être dans environ le tiers du temps.
- Si tu y vas par le bus, tu peux y être dans environ trois fois moins de temps.

Otobüsle giderseniz, yaklaşık olarak zamanın yaklaşık üçte birine oraya gidebilirsiniz.