Examples of using "Tradition" in a sentence and their turkish translations:
O bir gelenekti.
Bu bir gelenek.
Bu eskiden kalma bir gelenek.
Bu bir Türk geleneğidir.
- Bu aptalca bir gelenek.
- O aptalca bir gelenek.
Şamanizm geleneğidir
Tamamen şamanizm geleneğidir
O eski gelenek kayboldu.
Bu bir yıllık bir gelenek oldu.
Çok eski nesillere dayanan bir gelenek bu.
Bu tam aksine bir Şaman adetidir
Şamanizm'e göre ise bir gelenektir
Gelenek Çin kökenlidir.
O, geleneği bilir.
Geleneğe göre, Homer kördü.
Bu gelenek eski çağlardan gelmektedir.
İslami bir gelenek gibi görünse de
Yine bu bir Şaman adetidir
O, eski geleneğe sırtını döndü.
Ölünün kırkının çıkması İslami bir gelenek değildir
Burgundy'li soylu bir ailede doğdu . 15 yaşındayken,
fakat Ayasofya camiye çevrildikten sonra artık camilere kubbe yapmak bir gelenek haline geliyor
O, eski geleneklere sırtını döndü.
Nagazaki ve Hiroşimanın nükleer bombalamalarından itibaren, Japonya saygılı ve barışçı bir geleneği sürdürmüştür.