Examples of using "Trafic" in a sentence and their turkish translations:
Çok fazla trafik var.
Volkanik kül bulutu hava trafiğini felç etti.
Trafik bir salyangoz yavaşlılığıyla ilerliyor.
Trafik ışıkları trafiği düzenlemek için kullanılır.
Bu saatte, inanılmaz trafik vardır.
Trafik bir heyelan tarafından engellendi.
Demiryolu hizmeti sis yüzünden askıya alındı.
Hava trafik kontrolörleri ağır zihinsel yük altındadırlar.
Uyuşturucu trafiğini, kök ve dalları ortadan kaldırmalıyız.
Polisi büyük bir uyuşturucu operasyonunu ortaya çıkardı.
Trafik çok yoğundu. Arabalar tampon tampona dizilmişti.