Examples of using "Transformée" in a sentence and their turkish translations:
Bu bölge tamamen değişti.
Yağmur kara dönüştü.
Bu dehşeti her gün yaşamak beni değiştirdi.
Un ekmeğe dönüştürülür.
en büyük oğlu Hafız'ı yönetmesi için teslim etmektir. o ülkenin gerçek hükümdarı olacak ve Londra'da bir doktorun kızından Şam'daki arazinin hükümdarına dönüşecekti
1453 yılında İstanbul fethedildikten sonra Fatih Sultan Mehmet'in emriyle camiye çevrildi
1453 yılınca cami olmadığından ve aynı zamanda da güç gösterisi için camiye çevrilen Ayasofya