Examples of using "Troupe" in a sentence and their turkish translations:
...aslan sürüsünü bastırabilir.
Fakat bu sürü pek başarılı değil.
Beraber, göz korkutucu bir kalabalık oluşturuyorlar.
Çete, şehrin altını üstüne getiriyor.
O, şirketten ayrılmaya karar verdi.
O aktris şirketteki parlayan yıldızdır.
Bu genç sürünün hayatta kalması baş dişi aslana bağlı.
Kendi acemi sürüsünün yarattığı kargaşa dişi için avantaja dönüşüyor.
Bir dişi aslan, 13 aslandan oluşan sürüsüyle ava çıkmış.
Küme, gün batımında ağaçlara tırmanarak zemindeki avcılardan kaçınıyor.
Termal görüntüleme, şahane bir stratejiyi gözler önüne seriyor. Dişi aslan, intizamsız sürüden ayrılıyor.