Examples of using "Uniforme" in a sentence and their turkish translations:
Bu senin garson üniforman.
Üniforman nerede?
Bu üniformadan nefret ediyorum.
Bir okul üniforman var mı?
Tom'un üniforması hâlâ üzerinde.
Tom kapıcının üniformasını giyiyordu.
Öğrencilerin hepsi aynı üniformayı giymek zorundadırlar.
Hepimiz okula giderken üniforma giyeriz.
Bir üniforman var mı?
Tüm öğrenciler aynı üniformayı giymek zorundadır.
Bugün üniforma giymenin akıllıca olduğunu düşünüyor musunuz?
Kaleci olduğunuzda özel formanızı giyersiniz
Mavi üniforması içindeki polisin,
New York City polisleri koyu mavi üniforma giyer.
Bir gaz sobası yemek için en iyi ısıyı sağlar.
Okul kuralları öğrencilerin okul üniformaları giymelerini gerektiriyor.
Vlad, hiç zaman kaybetmeden paralı ordusunu düzenli ordu yaparak gücünü pekiştirir