Examples of using "Viens " in a sentence and their turkish translations:
Buraya gel!
Gel!
- Buraya gel!
- Buraya gel.
- Buraya bak!
Çabucak buraya gel.
Nerelisin?
- Gel ve bana yardım et.
- Bana yardım etmeye gel.
Oh, haydi.
Buraya gel.
Derhal gel.
Gel benimle!
Buraya bir göz atın.
- Gel ve otur.
- Gel. Otur.
Geliyorum.
Şimdi gel.
Gel.
- Sana yardım etmeye geliyorum.
- Size yardım etmeye geliyorum.
Sadece az önce geldim.
Beni ziyarete gel.
Gel de tadına bak!
Senin için gelirim!
Az önce terfi ettim.
- Derhal gel.
- Hemen buraya gel.
Yalnız gel.
- Nerelisin?
- Nereden geliyorsun?
Henüz taşındım.
"Hadisene, karşımdaki engel.
- Ben İngiltereliyim.
- İngiltereliyim.
Haydi, Bill.
- Ben Avustralyalıyım.
- Avustralyalıyım.
Ben henüz şimdi geldim.
Ben İspanyalıyım.
Buraya gel, John.
- Geliyorum.
- Ben geliyorum.
Gel ve onu al.
Ben bir Amerikalıyım.
Haydi!
Geç geliyorum.
Bizimle gel.
- Ben nereliyim?
- Nereliyim?
Gel onu al.
Geliyorum!
Nereden geliyorsun?
Nerelisin?
- Derhal gel.
- Hemen gel.
Benimle gel.
Beni görmeye gel.
İsmail, buraya gel!
Pierre buraya gel!
Az önce içeri geldim
Gir.
Hişt, buraya gel!
Gel benimle!
Mesajını henüz aldım.
Az önce kadro aldım.
- Buraya gel.
- Gelin!
Sadece ben geri döndüm.
Onu henüz buldum.
- Nerelisin?
- Hangi ülkeden geliyorsun?
Az önce bir işe girdim.
İster bugün gel, istersen yarın sabah gel.
Ya hayata geçirmeyi geçtim hadi
Seninle geliyorum.
Sadede gel!
Ben az önce geri döndüm.
Az önce saldırıya uğradım.
Gelir misin?
Erken gel.
- Ben Japonyalıyım.
- Japonyalıyım.
Mümkünse gel.
Ben temmuz ayında geliyorum.
Brezilya'dan geliyorum.
- Ben Yunanistanlıyım.
- Yunanistanlıyım.
- Ben Romanyalıyım.
- Romanyalıyım.
Ben Bulgaristanlıyım.