Translation of "Vin" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Vin" in a sentence and their turkish translations:

- Apporte du vin.
- Apportez du vin.

Şarap getir.

- Vous buvez du vin ?
- Buvez-vous du vin ?
- Bois-tu du vin ?
- Tu bois du vin ?

Şarap içer misin?

- J'aime le vin rouge plus que le vin blanc.
- Je préfère le vin rouge au vin blanc.

Kırmızı şarabı beyazdan daha çok severim.

- Tom a bu du vin.
- Tom buvait du vin.
- Tom a siroté du vin.
- Tom sirotait du vin.

Tom şarap yudumladı.

- C'est un vin excellent.
- C'est un excellent vin.

Bu mükemmel bir şarap.

Je préfère le vin blanc au vin rouge.

Beyaz şarabı kırmızı şaraptan daha çok seviyorum.

- Ce vin est le mien.
- C'est mon vin.

Bu benim şarabım.

- S'agit-il de vin ?
- Est-ce du vin ?

Bu şarap mı?

- Ils disposent de vin.
- Elles disposent de vin.

Onların şarabı var.

- As-tu du vin ?
- Avez-vous du vin ?

Biraz şarabın var mı?

- Voulez-vous du vin ?
- Veux-tu du vin ?

Şarap istiyor musun?

- Passe-moi le vin.
- Passez-moi le vin.

Bana şarabı uzat.

- Donne-moi le vin.
- Donnez-moi le vin.

Bana şarap ver.

- Ce vin est bon.
- Ce vin goûte bon.

Bu şarabın tadı iyi.

Je préfère le vin rouge au vin blanc.

Kırmızı şarabı beyaz şaraba tercih ederim.

- Est-ce qu'ils aiment le vin ?
- Aiment-ils le vin ?
- Aimez-vous le vin ?

Onlar şarap sever mi?

C'est votre vin.

Bu senin şarabın.

J'ai du vin.

Şarabım var.

J'apporte du vin.

Ben şarap getiriyorum.

J'apporterai du vin.

Ben şarap getireceğim.

J'aime le vin.

- Şarabı severim.
- Şarap severim.

J'aime le vin rouge plus que le vin blanc.

Kırmızı şarabı beyaza tercih ederim.

Il boirait un vin blanc ou un vin rouge.

O beyaz ya da kırmızı şarap içmek istiyordu.

- Tom goûta le vin.
- Tom a goûté le vin.

- Tom şarabı tattı.
- Tom şarabın tadına baktı.

Préfères-tu le vin blanc ou le vin rouge ?

- Sen beyaz şarabı mı kırmızı şarabı mı tercih edersin?
- Beyaz mı, yoksa kırmızı şarap mı tercih edersin?

- Nous bûmes du vin.
- Nous avons bu du vin.

Biraz şarap içtik.

- Y a-t-il du vin ?
- Y'a du vin ?

Şarap var mı?

- Avez-vous du vin français ?
- As-tu du vin français ?

Biraz Fransız şarabın var mı?

- Aimez-vous le vin blanc ?
- Aimes-tu le vin blanc ?

Beyaz şarap sever misin?

- Aimes-tu le vin français ?
- Aimez-vous le vin français ?

Fransız şarabından hoşlanır mısın?

Je préfère bien davantage le vin rouge au vin blanc.

Ben kırmızı şarabı beyaz şaraptan daha çok seviyorum.

- Quel est ton vin préféré ?
- Quel est votre vin préféré ?

Favori şarabın hangisidir?

Lequel préfères-tu : le vin blanc ou le vin rouge ?

Hangisini daha çok seversin, beyaz şarap mı yoksa kırmızı şarap mı?

- « Tu bois du vin ? » « Oui. »
- « Bois-tu du vin ? » « Oui. »

"Şarap içiyor musun?" "Evet."

C'est un excellent vin.

Bu mükemmel bir şaraptır.

Le vin m'est indifférent.

Ben şarap istemiyorum.

Il a du vin.

Onun şarabı var.

Nous avons du vin.

Şarabımız var.

Veux-tu du vin ?

Şarap istiyor musun?

Commençons par ce vin.

Bu şarapla başlayalım.

J'ai bu du vin.

Şarap içtim.

Est-ce un vin ?

Bu bir şarap mı?

J'aime beaucoup ce vin.

Bu şarabı gerçekten çok seviyorum.

Le vin était rouge.

Şarap kırmızıydı.

J'aime le vin rouge.

Kırmızı şarabı seviyorum.

C'est du bon vin.

Bu iyi bir şarap.

Tom boit du vin.

Tom şarap içer.

J'ai apporté du vin.

Ben şarap getirdim.

C'est du vin rouge.

Bu, kırmızı şarap.

Le vin était excellent.

- Şarap mükemmeldi.
- Şarap harikaydı.

Aimez-vous le vin ?

Şarap sever misin?

Je bus le vin.

- Ben şarabı içtim.
- Şarabı içtim.

Il aime le vin.

O şarap sever.

Elle aime le vin.

O şarap sever.

C'est le même vin.

O aynı şarap.

Je bois du vin.

- Şarap içiyorum.
- Ben şarap içerim.

Bois-tu du vin ?

Şarap içer misin?

- Le vin aide à la digestion.
- Le vin favorise la digestion.

Şarap yiyeceği sindirmeye yardımcı olur.

- Tom a bu trop de vin.
- Tom but trop de vin.

Tom çok fazla şarap içti.

- Du vin rouge, s'il vous plait.
- Du vin rouge, je vous prie.
- Du vin rouge, s'il te plait.

Kırmızı şarap, lütfen.

- Ils mangèrent et burent du vin.
- Elles mangèrent et burent du vin.
- Ils ont mangé et bu du vin.
- Elles ont mangé et bu du vin.

Onlar yemek yediler ve şarap içtiler.

- Quelle sorte de vin avez-vous ?
- Quelle sorte de vin as-tu ?

Sizin hangi tür şarabınız var?

- Verse-moi un verre de vin.
- Versez-moi un verre de vin.

Bana bir bardak şarap doldur.

- Préférez-vous du vin blanc ou du rouge ?
- Est-ce que vous préférez le vin blanc ou le vin rouge ?

- Sen beyaz şarabı mı kırmızı şarabı mı tercih edersin?
- Beyaz mı, yoksa kırmızı şarap mı tercih edersin?

Nous aimerions avoir du vin.

Biz biraz şarap içmek istiyoruz.

Ils n'ont plus de vin.

Onların başka şarapları yok.

Est-ce là votre vin ?

Bu senin şarabın mı?

Est-ce là mon vin ?

Bu benim şarabım mı?

Nous n'avons plus de vin.

Şarabımız bitti.

Il a le vin mauvais.

O öfkeli bir sarhoş.

Va me chercher du vin.

Git ve bana biraz şarap getir.

Ouvrons une bouteille de vin.

Bir şişe şarap açalım.

Le vin est-il bon ?

Şarap güzel mi?

On veut boire du vin.

Biz biraz şarap içmek istiyoruz.

Je vais ouvrir le vin.

Ben şarap açacağım.

Nous avons plein de vin.

Bir sürü şarabımız var.

J'aimerais un peu de vin.

Ben biraz şarap istiyorum.

Il boit du vin rouge.

O kırmızı şarap içer.

Les Français boivent du vin.

Fransızlar şarap içerler.

Je bois du vin chaud.

Baharatla kaynatılmış şarap içiyorum.

Les Européens aiment le vin.

Avrupalılar şarabı seviyor.

Aimez-vous le vin blanc ?

Siz beyaz şaraptan hoşlanıyor musunuz?

Je trouve ce vin bon.

Bu şarabın iyi olduğunu düşünüyorum.

As-tu du vin français ?

Fransız şarabın var mı?

Il reste peu de vin.

Kalan biraz şarap var.

Tom apprécie certainement son vin.

Tom kesinlikle şarabını seviyor.

Ce vin coûte très cher.

Bu şarap çok pahalı.

Je préfère le vin rouge.

Kırmızı şarabı tercih ederim.

- Ils burent deux bouteilles de vin.
- Ils ont bu deux bouteilles de vin.

Onlar iki şişe şarap içtiler.

- Tom but un verre de vin.
- Tom a bu un verre de vin.

Tom bir bardak şarap içti.

- J'ai ouvert une bouteille de vin rouge.
- J'ouvris une bouteille de vin rouge.

Bir şişe kırmızı şarap açtım.