1. Home
  2. Translation in context
  3. French-Turkish
  4. Vinrent

Translation of "Vinrent" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Vinrent" in a sentence and their turkish translations:

Tous vinrent sauf elle.

Onun dışında hepsi geldi.

Quelques personnes vinrent au cours.

Birkaç kişi konferansa geldi.

Ses paroles nous vinrent à l'esprit.

Onun sözleri aklıma geldi.

Ils vinrent à un moment malencontreux.

- Onlar uygunsuz bir zamanda geldiler.
- Onlar uygunsuz bir vakitte geldiler.

Le fait qu'ils vinrent ici est indéniable.

Onların buraya geldiği gerçeği inkar edilemez.

Peu de gens vinrent à la conférence.

Çok az sayıda kişi derse geldi.

De nombreux amis vinrent lui faire leurs adieux.

Birçok arkadaşlar onu yolcu ettiler.

Les larmes lui vinrent aux yeux en entendant les nouvelles.

O haberi duyduğunda gözyaşlarına boğuldu.

- Les gens vinrent de partout.
- Les gens sont venus de partout.

İnsanlar her yerden geldi.

Frôlait une accusation de lâcheté, et ce soir-là, les deux maréchaux en vinrent presque aux mains.

dilde düşmanı suçlaması için defalarca emir gönderdi ve o akşam iki Mareşal neredeyse patlayacaktı.

- De nombreux amis vinrent me faire leurs adieux.
- De nombreux amis sont venus me faire leurs adieux.

Çok sayıda arkadaş beni uğurlamaya geldiler.