1. Home
  2. Translation in context
  3. German-Turkish
  4. „erfinden“

Translation of "„erfinden“" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "„erfinden“" in a sentence and their turkish translations:

- Du musst das Fahrrad kein zweites Mal erfinden.
- Du musst das Rad nicht neu erfinden.

- Tekerleği yeniden icat etmene gerek yok.
- Amerika'yı yeniden keşfetmene gerek yok.

Interessante Geschichten zu erfinden ist ihre Stärke.

İlginç hikayeler uydurmada iyidir.

Verwende nicht „entdecken“, wenn du eigentlich „erfinden“ meinst.

"İcat etmek" demek istediğinde "keşfetmeyi" kullanma.

Im Erfinden von Ausreden war er sehr schlecht.

Bahaneler icat etmekte çok kötüdür.

Wenn Gott nicht existieren würde, müsste man ihn erfinden.

Tanrı olmasa onu icat etmek zorunda kalırız.

- Ich will etwas Ähnliches finden.
- Ich will etwas Ähnliches erfinden.

Bunun gibi bir şey bulmak istiyorum.

Eine Zeitmaschine erfinden, weil die Frau, die sie liebt, tot ist

Sevdiği kadın öldüğü için bir zaman makinesi icat ediyor

Um die beiden Raumschiffe anzudocken und abzudocken, müsste die NASA neue Pilottechniken erfinden

İki uzay aracını kenetlemek ve çıkarmak için NASA'nın yeni pilotlama teknikleri icat etmesi ve bunları kusursuz bir şekilde

Ich wünschte, ich wäre so klug, dass ich etwas erfinden könnte, was mich reich machen würde.

Keşke benim zengin olmam için yeterince satan bir şeyi bulmak için yeterince akıllı olsam.

Und so erfinden Sie eine Geschichte über den Tod des Vaters und die Art und Weise, wie die Rache

Ve böylece babanın ölümü ve intikamın