Examples of using "Anwesenheit" in a sentence and their turkish translations:
Öğretmen yoklama yaptı.
Geldiğiniz için çok teşekkürler.
Onun varlığının bilincinde değildim.
En çok ihtiyacımız olan şey senin katılımın.
Lütfen bana aldırmayın.
Tom'un önünde bir şey söylemek istemedim.
Ben başkanın varlığı ile son derece onur duyuyorum.
Çocuk annesi tarafından başkalarının huzurunda azarlandı.
Bu balıklar yüksek basınç ve ışık varlığında yaşamaya alışkındırlar.
Onun varlığında ben her zaman sinirlenirim.
Bu güzel katilleri daha da tehlikeli yapan kendilerini gizleme güçleri.
Eğer o köşede durursan, Tom muhtemelen senin burada olduğunu fark etmez bile.
Küçük kıskaçlarıyla mercan döküntülerini ve yosunları üzerlerine getiriyorlar, kamufle oluyorlar,
Çocuklar etraftayken o tür şey söylememelisin.
- Yanımda olmanızdan gerçekten memnun oldum.
- Refakatinizden gerçekten keyif aldım.