Translation of "Artikel" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Artikel" in a sentence and their turkish translations:

- Lies den Artikel!
- Lesen Sie den Artikel!

Makaleyi okuyun.

- Dein Artikel war enttäuschend.
- Ihr Artikel war enttäuschend.
- Euer Artikel war enttäuschend.

Senin yazın hayal kırıklığıydı.

- Ich lese den Artikel.
- Ich las den Artikel.

Makaleyi okudum.

- Dein Artikel wurde heute veröffentlicht.
- Ihr Artikel wurde heute veröffentlicht.
- Euer Artikel wurde heute veröffentlicht.

Yazınız bugün yayınlandı.

- Haben Sie diesen Artikel gelesen?
- Habt ihr diesen Artikel gelesen?

Bu makaleyi okudun mu?

- Haben Sie den Artikel gelesen?
- Hast du den Artikel gelesen?

Makaleyi okudun mu?

Sie schreiben Wikipedia-Artikel.

Onlar Vikipedi'ye makaleler ekliyorlar.

Ich schreibe einen Artikel.

Bir makale yazıyorum.

Mir gefällt dein Artikel.

Makaleni beğeniyorum.

Ich schreibe regelmäßig Artikel.

Düzenli olarak makale yazıyorum.

Dieser Artikel ist billig.

Bu makale kalitesiz.

- Ich übersetze einen Artikel.
- Ich bin dabei, einen Artikel zu übersetzen.

Bir makale çeviriyorum.

- Lies den Artikel noch einmal.
- Schau dir den Artikel nochmal durch!

Makaleyi yeniden oku.

- Lies den Artikel auf Seite zwei!
- Lies den Artikel auf Seite 2!
- Lesen Sie den Artikel auf Seite 2!

İkinci sayfadaki makaleyi okuyun.

- Dieser Artikel macht Vegetarier lächerlich.
- Dieser Artikel macht sich über Vegetarier lustig.

O makale vejetaryenlerle alay ediyor.

Dieser Artikel ist nicht vorrätig.

O eşya kalmadı.

Suchen Sie einen bestimmten Artikel?

Özel bir ürün mü arıyorsunuz?

Sie liest gerne wissenschaftliche Artikel.

Bilimsel makaleleri okumaktan zevk alır.

Ich will einen Artikel schreiben.

Bir makale yazmak istiyorum.

Ich muss diesen Artikel lesen.

Bu makaleyi okumak zorundayım.

Ich muss diesen Artikel korrigieren.

Ben bu makaleyi düzeltmek zorundayım.

Ich muss diesen Artikel kommentieren.

Bu makale üzerine yorum yapmak zorundayım.

Wann schrieb ich diesen Artikel?

Bu makaleyi ne zaman yazdım?

Ich muss viele Artikel übersetzen.

Çevirecek bir sürü makalem var.

Wer kann diesen Artikel übersetzen?

Bu makaleyi kim çevirebilir?

Wer will diesen Artikel übersetzen?

Bu makaleyi kim çevirmek ister?

Hat er diesen Artikel gelesen?

O bu makaleyi okudu mu?

Dieser Artikel ist ohne Wert.

Bu makale kıymetsizdir.

Ich zensiere ihre Artikel nicht.

- Onların sözleşmelerini sansürlemem.
- Onların makalelerini sansürlemem.

Wer hat diesen Artikel geschrieben?

Bu makaleyi kim yazdı?

Ich kommentiere ihre Artikel nicht.

Onların makalelerine yorum yapmıyorum.

Lies den Artikel noch einmal.

- Makaleyi yine oku.
- Sözleşme maddesini yine oku.

Dieser Artikel ist zu verkaufen.

Bu makale satılık.

Haben Sie auch steuerfreie Artikel?

Vergiden muaf eşyaların var mı?

Diesen Artikel lese ich gern.

Bu makaleyi okumayı severim.

- Sie können diesen Artikel nicht überall bekommen.
- Du kannst diesen Artikel nicht überall bekommen.
- Ihr könnt diesen Artikel nicht überall bekommen.

- Bu makaleyi her yerde bulamazsın.
- Bu ürünü her yerde bulamazsın.

- Er las den Artikel ein ums andere Mal.
- Ein ums andere Mal las er den Artikel.
- Er las den Artikel immer wieder.

O makaleyi tekrar tekrar okudu.

- Er schreibt seine Artikel auf einem Computer.
- Seine Artikel schreibt er mit einem Computer.

Makalelerini bilgisayarda yazıyor.

Das ist ein sehr beliebter Artikel.

Bu gerçek popüler bir madde.

Der Laden verkauft Artikel aller Art.

Dükkan her türde ürünler satar.

Er schreibt Artikel für die Lokalzeitung.

O, yerel gazete için yazılar yazar.

Ich übersetze fast jeden Tag Artikel.

Neredeyse her gün makaleler çeviririm.

Ich übersetze nur Artikel, keine Bücher.

Sadece makaleleri çeviririm, kitapları değil.

Dieser Artikel wurde auf Englisch verfasst.

O makale İngilizce yazıldı.

Ich habe den Artikel gestern gelesen.

- Bu makaleyi dün okudum.
- Dün bu makaleyi okudum.

Das ist ein sehr informativer Artikel.

Bu çok bilgilendirici bir yazı.

Das ist ein gut geschriebener Artikel.

Bu iyi yazılmış bir makale.

Dieser Artikel wird mein Denken beeinflussen.

Bu makale düşüncemi etkileyecek.

- Hast du schon einmal einen Wikipedia-Artikel geschrieben?
- Haben Sie schon einmal einen Wikipedia-Artikel geschrieben?

Hiç Wikipedia'ya makale ekledin mi?

Tom hat den Artikel noch nicht übersetzt.

Tom makaleyi henüz çevirmedi.

Der Artikel war in französischer Sprache verfasst.

Makale Fransızca yazılmış.

Der Artikel gibt die Quelle nicht an.

Makale kaynaktan alıntı yapmaz.

Tom schrieb einen Artikel für die Schulzeitung.

Tom okul gazetesi için bir makale yazdı.

Für diese Artikel besteht ein guter Markt.

Bu ürünler için, iyi bir pazar var.

Dieser Artikel ist zur Zeit nicht vorrätig.

Bu ürün şu anda stok dışı.

Ich habe diesen Artikel vorige Woche gelesen.

O makaleyi geçen hafta okudum.

Tom liest einen Artikel über das Sonnensystem.

Tom güneş sistemiyle ilgili bir makale okuyor.

- Das ist der Computer, auf dem er seine Artikel schreibt.
- Mit dem Computer schreibt er seine Artikel.

O, onun makalelerini yazdığı bilgisayar.

Was sind die Artikel des Vertrags von Lausanne?

Lozan antlaşmasının maddeleri nelerdir?

Ich kann diesen Artikel nicht ins Arabische übersetzen.

Bu makaleyi Arapça'ya çeviremem.

Die Zeitung hat unseren Artikel noch nicht veröffentlicht.

Gazete, makalemizi henüz yayınlamadı.

Gestern las ich einen Artikel über sauren Regen.

Dün asit yağmurlarıyla ilgili bir makale okudum.

Sie las den Artikel ein ums andere Mal.

O, tekrar tekrar makaleyi okudu.

Tom schnitt einen Artikel aus der Zeitung aus.

Tom gazeteden bir makale kesti.

Ist es möglich, diesen Artikel erneut zu drucken?

Bu yazıyı yeniden basmak mümkün mü?

Ich habe diesen Artikel zusammen mit ihm verfasst.

Bu makaleyi onunla birlikte yazdım.

Tom hat den Artikel aus der Zeitung ausgeschnitten.

Tom gazeteden makaleyi kesti.

Ich schnitt den Artikel aus der Zeitschrift aus.

Ben makaleyi magazin dergisinden kestim.

Tom hat einen Artikel über das Sonnensystem gelesen.

Tom, güneş sistemi hakkında bir makale okudu.

Ich kann diese glasfließenden Artikel lesen und Nachrichtenmoderator sein.

ben o cam akan yazıları okuyup haber sunuculuğu yapabilirim yani

Einer der Artikel auf deinem Wunschzettel ist im Angebot.

İstek listenizdeki ürünlerden biri indirimde.

Ich habe gestern einen Artikel über sauren Regen gelesen.

Asit yağmuru hakkında dün bir makale okudum.

Tom hat früher Artikel für die örtliche Zeitung geschrieben.

Tom yerel gazete için yazılar yazardı.

Wann fängst du mit der Übersetzung von Marias Artikel an?

Mary'nin makalesini ne zaman çevirmeye başlayacaksın?

In dieser Zeitschrift gibt es einen interessanten Artikel zu Bildungsproblemen.

Bu dergide eğitim sorunları hakkında ilginç bir makale var.

- Gibt es den Artikel noch?
- Gibt es das Produkt noch?

O ürün hâlâ mevcut mu?

Ich hoffe, dass Japan Artikel 9 seiner Verfassung einhalten wird.

Japonya umarım anayasasının 9. maddesine uyar.

Ich habe den Artikel gelesen und schreibe jetzt eine Zusammenfassung.

Ben yazıyı okudum ve şimdi bir özet yazıyorum.

Bitte lassen Sie mich Ihre Meinung über den Artikel wissen.

Bu makale hakkında düşündüklerini lütfen bana söyle.

Ich muss einen Artikel über die japanische Wirtschaft zu Ende bringen.

Japon ekonomisi üzerine bir makale yazmam gerekir.

In Esperanto gibt es keinen unbestimmten und nur einen bestimmten Artikel.

Esperantoda belirsiz artikel yoktur ve sadece bir tane belirli artikel vardır.

- Bist du mit den Artikeln durch?
- Haben Sie die Artikel durchgelesen?

Belgeleri tamamladın mı?

- Tom hat bei Facebook einen Artikel geteilt, ohne ihn überhaupt gelesen zu haben.
- Tom hat bei Facebook einen Artikel geteilt, den er überhaupt nicht gelesen hatte.

Tom Facebook'ta onu okumadan bir makale paylaştı.

Wenn du diesen Artikel liest, wirst du die Schwere des Unfalls verstehen.

Kazanın ne kadar ciddi olduğunu anlamak için sadece bu makaleyi okumalısın.

Ich erinnere mich nicht, welche Artikel ich übersetzt habe und welche nicht.

Hangi makaleleri çevirdiğimi hangilerini çevirmediğimi hatırlamıyorum.

Der Artikel, welchen Sie geschrieben haben, genügt nicht den Mindestanforderungen unserer Zeitschrift.

Yazdığın makale, gazetemizin standartlarına uygun değil.

Entschuldigung, erlauben Sie mir, auf drei Fehler in dem obigen Artikel hinzuweisen.

Affedersiniz; yukarıdaki makalede üç hata göstermeme izin verin.

- Was, meinst du, war der meistgelesene Artikel der japanischen Ausgabe der Wikipedia in diesem Jahr?
- Was, glauben Sie, war der meistgelesene Artikel der japanischen Ausgabe der Wikipedia in diesem Jahr?

Bu yıl Wikipedia'nın Japonca versiyonunda en çok okunan makalenin ne olduğunu düşünüyorsunuz?

Schauen Sie sich die Anzahl der Ressourcen an. Schauen Sie sich die Artikel an

kaynak sayısına bir bakın yazılara bir bakın

Es listete die Artikel mit Holz und Tabellen nach der am häufigsten angeklickten Rate auf.

İçerisinde ahşap ve masa geçen yazıları bizim karşımıza en çok tıklanma oranına göre listeliyordu.

Nomen, Pronomen, Verben, Adjektive, Adverbien, Artikel, Präpositionen, Konjunktionen und Interjektionen sind die Wortarten im Englischen.

İsimler, zamirler, fiiller, sıfatlar, zarflar, makaleler, edatlar, bağlaçlar, ve ünlemler İngilizcede konuşma parçalarıdır.

Erfreulicherweise haben wir uns durchgesetzt und so wurde in den Artikel 2 eine Definition aufgenommen.

Çok şükür, galip geldik ve böylece Madde 2'ye bir tanım eklendi.

Können Sie uns einen Extrarabatt von 5 % geben, falls wir von diesem Artikel 50 Stück nehmen?

Ürünün 50 seti için bize % 5'lik özel bir indirim verebilir misiniz?