Translation of "Banane" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Banane" in a sentence and their turkish translations:

Ich esse eine Banane.

Muz yiyorum.

Eine Banane ist gelb.

Bir muz sarıdır.

Möchtest du eine Banane?

Muz ister misin?

Was kostet diese Banane?

- Bu muzun maliyeti ne kadar?
- Bu muzun fiyatı nedir?

Ich bin eine Banane.

Ben bir muzum.

Die Banane ist süß.

Muz tatlıdır.

Millie isst eine Banane.

Millie bir muz yiyor.

Ich will keine Banane.

Ben bir muz istemiyorum.

Tom isst eine Banane.

Tom bir muz yiyor.

Diese Banane ist grün.

Bu muz yeşildir.

Diese Banane ist braun.

Bu muz kahverengidir.

Diese Banane ist gelb.

Bu muz sarıdır.

Er warf die Banane weg.

Muzu attı.

Diese Banane ist schlecht geworden.

Bu muz bozulmuş.

Warum ist die Banane krumm?

- Neden muz büküktür?
- Muz neden eğridir?
- Muz neden eğri?

Ich habe eine Banane gegessen.

Ben bir muz yedim.

Ich esse gerade eine Banane.

Muz yiyorum.

Die Banane da ist faul.

O muz çürümüş.

Als Nachtisch nehme ich eine Banane.

Tatlı olarak muz alırım.

- Das bin ich beim Essen einer Banane.
- Das bin ich, wie ich gerade eine Banane esse.

- Muz yerken çekilmişim.
- Bu benim, muz yerken.

Eine grüne Banane ist nicht reif genug zum Essen.

Yeşil bir muz, yenecek kadar olgun değildir.

Tom schnitt die Banane mit einem Messer in Scheiben.

Tom bir bıçakla muzu dilimledi.

- Ich habe meinem Hund noch nie eine Banane zu fressen gegeben.
- Ich habe meinen Hund noch nie mit einer Banane gefüttert.

Köpeğimi asla bir muzla beslemedim.

Tom aß die Banane, ohne sich die Hände gewaschen zu haben.

Tom ellerini yıkamadan muzu yedi.

Mein Frühstück besteht gewöhnlich aus Kaffee mit Milch, einer Scheibe Brot mit Marmeladenaufstrich, einer kleinen Banane, einem Stück von einer Orange und einigen getrockneten Pflaumen.

Benim kahvaltım genellikle sütlü kahve, bir parça ekmek ve reçel, küçük bir muz, bir dilim portakal ve birkaç kurutulmuş erikten oluşur.