Examples of using "Deswegen" in a sentence and their turkish translations:
İşte seni bu yüzden seviyorum.
Hırlamaya başlamasının sebebi bu.
- İşte bu yüzden buraya geldim.
- Bu yüzden buraya geldim.
Tom onun hakkında kızgın mıydı?
Yardıma ihtiyacım olma nedeni bu.
O yüzden buradayım!
Onun hepsi bundan dolayı başladı.
- Ondan nefret etmemin nedeni bu.
- Bu yüzden ondan nefret ediyorum.
- Bu nedenle ondan nefret ediyorum.
- Ben bu yüzden geldim.
- Gelmemin nedeni bu.
Onun için üzgünüm.
Merak etmeyin, tamam mı?
Burada olmamın nedeni budur.
Tom'un bir kız arkadaşının olmamasının nedeni budur.
Buraya gelmemin nedeni bu değil.
Tom bu konuda biraz üzgün görünüyordu.
Tom'un sana vurma nedeni bu.
Tom bunun hakkında ne yapacak?
Ben de bu yüzden buradayım.
- Bunun için buraya gelmedim.
- Buraya gelme sebebim bu değil.
Ben bundan utanmıyorum.
Ben onun için burada değilim.
Gelmememin nedeni bu.
İşte bu yüzden buradayız.
Hepimiz bu konuda çok heyecanlıyız.
Ben de bu yüzden arıyorum.
Bunun hakkında ne yapacaksın?
Oh, o konuda endişelenmeyin.
Yani, dengesiz ve terk edilmiş madenlere,
Ve dikkatli olmanız gereken yer de burası.
Onu yaptığın için seni suçlamıyorum.
Bunu yapmamın nedeni bu değil.
Bu yüzden Boston'ı terk ettim.
Bu yüzden mi onunla yattın?
Burada olma sebebin bu değil mi?
Bunun hakkında suçlu hissettim.
Tom'un hâlâ orada olmasının nedeni budur.
O yüzden kıymetini bilelim.
Onunla ilgili herhangi bir rahatsızlığın var mı?
Görevi ona tavsiye etmemin nedeni odur.
Onun hakkında endişe etmezdim.
Bu kitabı alma sebebim bu.
Bu yüzden alternatif bir plan yaptık.
O tek başına geziyi değerli yaptı.
Bu nedenle evden dışarı çıkamıyoruz.
ve bu nedenle NPR benimle bir röportaj yaptı,
Tom'un gelme nedeni budur.
Böyle bir şey için endişe etmeyin.
Dün okula devamsızlık nedenim bu.
Hayat kısa, bu yüzden Python kullanıyorum!
Okula geç kalmasının nedeni budur.
Bu yüzden onları almak için tasarruf yapıyoruz.
Onun hakkında bu kadar utangaç olmanız gerekmiyor.
Çok yorgundum, bu yüzden hemen uyuyakaldım.
- Hava bulutluydu, ben de yanıma bir şemsiye aldım.
- Hava kapalıydı, ben de yanıma bir şemsiye alayım dedim.
- Tom bu konuda kötü hissettiğini söyledi.
- Tom bana onun hakkında kötü hissettiğini söyledi.
Bu yolculukta kolay bir yol yok. Bu yüzden yardımınıza ihtiyacım var.
Bu beni vahanın bir serap olabileceği konusunda biraz şüpheye düşürdü.
Başım çok kötü ağrıyordu. Bu yüzden erken yattım.
Böyle bir şey için endişe etmeyin.
Uyuyormuş gibi yapıyor, o yüzden horlamıyor.
Gerçekten yorgunum, bu yüzden bu gece erkenden yatağa gideceğim.
Bu yüzden cümleleri seviyoruz. Fakat dahası biz dilleri seviyoruz.
O bana yalan söyledi. Bu nedenle ona kızgınım.
Arabayla gitmemeni söylememin nedeni odur.
Bunun bir acil durum olduğunu söyledin, bu yüzden hemen geldim.
Hiç müşteri yoktu bu yüzden dükkânı erken kapattık.
Bu nedenle sana yalnız gitmemeni söylemiştim.
- Deniz kıyısında yaşadığım için sık sık plaja giderim.
- Evim denize yakın olduğu için sık sık sahile inerim.
Televizyonum bozuldu, bu yüzden onu tamire götürmeliyim.
Tom'un bunun hakkında Mary kadar heyecanlı olup olmadığını merak ediyorum.
O hasta oldu. Bu nedenle yurt dışına gitmekten vazgeçti.
Bundan dolayı burada değilim.
Herkes hatalar yapar, bu sebeple onlar kurşun kalemlere silgiler koyarlar.
Önce o geldi. Bu nedenle iyi bir koltuk aldı.
Tom'un yapacak bir şeyi yoktu, bu yüzden eve gitti.
Tom henüz bisiklete çok iyi binemiyor, bu yüzden onun bisikletinin eğitim tekerlekleri var.
Ölü bir adamı gömmek gibi. Bu yüzden adına Ölü Adam Çapası deniyor.
İz süren biri için ağaçlar bu yüzden iyidir. Çünkü genelde işaret barındırırlar.
Tom kurşungeçirmez bir yelek giymişti bu yüzden kurşun onu öldürmedi.
Şu anda iyi uyumuyorum ve artık gözler altında halkalarım var.
O sadece bir çocuk olduğu için onu affedemiyorum.
Kapı kasası çarpık ve kapı uygun şekilde kapanmayacak.
Bunun için hapse atılabilirsiniz.
Tom uyuyamadı bu yüzden kalktı ve yürüyüşe çıktı.
İyi bir koltuk almak istiyorum bu yüzden erken gelmeyi planlıyorum.
Yiyecek bir şey almak zorundaydık bu yüzden çıkışa yakın bir restoranda durduk.
Ben bir vejetaryenim, eğer uygunsa et yemeği tercih etmem.
Tom'la irtibat kurma gereğinin nedeni bu.
Julia'nın 10 yıl Moskova'da yaşadığını biliyor muydun? Bu nedenle o kadar iyi Rusça konuşur.
Hava kötü ve maaş gününden önceki gün, bu yüzden bugün dışarı çıkmayacağım.
Sanırım Tom'un Fransızcada çok iyi olmasının nedeni onun çok sayıda Fransızca film izlemesidir.
- Çok meşgulüm, bu nedenle belki de yarın gelemeyeceğim.
- Çok meşgulüm bu yüzden muhtemelen yarın gelemeyeceğim.
Tom'un partiye gitmesinin tek nedeni Mary'nin orada olmasını beklemesiydi.
Yine de... bana tokat atmak zorunda değildi!
Kesilir ve yollarını vadileri oyarak açarlar. Bu takip etmek için iyidir,