Examples of using "Eben" in a sentence and their turkish translations:
- bizim insanımızı -
Tom sadece güldü.
Az önce “Yeni Rusya” mı dediniz?
''Erkek çocuktur yapacak.''
- Ben buyum.
- Ben böyleyim işte.
- Ben böyleyim.
O düz değil mi?
Çocuklar çocuk olacaklar.
Bu tür şeyler olur.
- Biraz bekler misin?
- Bir süre bekleyebilir misin?
- Bir saniye bekler misin?
Bırak o halde!
O olduğu gibidir.
Sadece borca girdim.
Az önce geldik.
Bazen aynen öyle.
Bir telefon edebilir miyim?
Bazen öyle oluyor.
Lütfen sadece birkaç dakika bekleyebilir misin?
Çabucak bir şeyler yiyelim.
O sadece biraz daha uzak.
Sadece bana mantıklı gelmiyor.
Az önce nişanlarını ilan ettiler.
O sadece otobüsü kaçırdı.
Biz sadece markete gideceğiz.
Bir şey söyleyebilir miyim?
Az önce babanla karşılaştım.
Tom az önce otobüsü kaçırdı.
Hayvanlarda insanlık daha fazla.
Çocuklarınız olsun ya da olmasın,
Dünyanın düzeni böyle. Bu herhangi bir koşul altında olabilir.
Tom az önce kahvesini bitirdi.
Utanmayın. Olur böyle şeyler.
Sadece benim ofisime gidelim.
Bugün sadece alışverişe gitmek istemiyorum.
Sadece Tom'a biraz su getirebilir misin?
Biraz para çekmeye gideceğim.
Tom sadece bizimle irtibat kurdu.
- O böyledir işte.
- O böyledir.
Tom sadece bana kazadan bahsetti.
Şimdi daha önce olduğumdan çok daha açım.
Tom az önce aradı.
Tom sadece buradaydı.
Bana o kurşun kalemi uzatır mısın?
Sadece istediğim bu.
Yapmak zorunda olduğun şeyi yapmak zorundasın.
- Birkaç dakika bekler misiniz?
- Birkaç dakika beklemenizin bir sakıncası var mı?
- Hemen az önce geldim.
- Henüz geldim.
Bazen öyle oluyor.
- Neden cümleler? ... diye sorabilirsiniz. Güzel, çünkü cümleler daha ilgi çekicidir.
- Niçin cümleler?...sorabilirsiniz.Pekala, çünkü cümleler daha ilginç.
Lütfen bu belgeye göz atar mısın?
İnsan yapması gerekeni yapmalı.
Bir kız bir kızın yapmak zorunda olduğu şeyi yapmak zorundadır.
İngilizce ödevimi yapmayı henüz şimdi bitirdim.
Yiyecek olmadan yaşayabiliriz...sadece çok uzun süre değil.
Yazılımın 1.5.0 sürümü henüz yayınlandı.
Kimse bu cümleleri çevirmiyor, ben çeviryim bari.
O az bir para değil.
Az önce ne dedin?
En kötü durum senaryosunda elimizden geldiği kadar mutlu görünmek zorunda kalacağız.
- Ben sana benzemem.
- Ben senin gibi değilim
Yaptığın şeyi neden yaptığını bilmek istiyorum.
Eğer hava düzelmezse içeride piknik yapacağız.
Şimdiye kadar tartıştığımız şeyi bana tekrar hatırlat.
Az önce yolda koşan bir tilki gördüm.
Ekmek yoksa, sadece pasta yiyin.
Aç olamazsın. Birkaç dakika önce abur cubur yedin.
"Peki ya hayır derse?" "O zaman hayır der."
Parayla satın alamayacağımız şeyler var.
"Tom'u uzun zamandır tanıyor musun?" "Hayır, daha yeni tanıştım."
Bir saniye konuşabilir miyiz?
Bekledim ama gelmedi. Gideyim bari.
O az önce eve geldi.
Şiddet mutlaka en iyi şey değildir ama bazen bir çözümdür.
Sadece üç tane daha sorum var.
Mutluluğu bulamayız. Mutluluğun bizi bulmasına izin vermeliyiz.
Bir şeyin doğru yapılmasını istiyorsan, onu bazen kendin yapmalısın.
Lütfen biraz bekleyin. Onun geri dönüp dönmediğine bakacağım.
"Ben onu yemeyeceğim." "Bu senin sorunun. Aç kalacaksın."
Bir dakika bekle. Jimmy'yi arayacağım.
İşimi az önce bitirdim.
"Tatoeba bir Japon kız adı değil." "Öyleyse o senin Japon kız arkadaşının lakabı."
Senin için olmayan hislerimi varmış gibi davranmaya devam edemem.
Elbette ki herkese ve her şeye sinirlenebiliriz. Ama işte o zaman insanın morali hepten bozuk olur.
İngilizcen dil bilgisi bakımından doğru fakat bazen söylediğin tam olarak bir yerlinin söylediğine benzemiyor.
Bazen olduğu gibidir. Üzerinde pozitif ve sevgi ile düşün ! Ağlamak yerine gülümsersin.
- Lütfen bir dakika bekler misin?
- Birkaç dakika bekler misiniz?
- Biraz bekler misin?
- Birkaç dakika beklemenizin bir sakıncası var mı?
- Bir süre bekleyebilir misin?
- Bir saniye bekler misin?
- Biraz bekleyebilir misin?
Onların ekmekleri yoksa, pasta yesinler.
Tom yeterli bir deneyime sahip olmadığı için bir iş bulamıyor fakat o bir iş bulamadığı için deneyim edinemiyor.
Ben sadece bu siteyi keşfettim ve bunun harika olduğunu düşünüyorum!
Az önce bir dağın tepesine vardım. Bu gerçekten şaşırtıcı, çünkü benim haritama göre burada bir göl olması gerekiyor.
O sadece dikkat istiyor.
Sana az önce aldığım arabayı göstereceğim.
Senin geçmiş deneyimini bilmeyen biri senin bir yerli konuşmacı gibi konuştuğunu söylerse, bu senin bir yerli konuşmacı olmadığını onlara fark ettiren konuşman hakkında muhtemelen bir şey fark ettiği anlamına gelir.Yani, senin gerçekten yerli konuşmacı gibi konuşmadığını.