Examples of using "Ehefrau" in a sentence and their turkish translations:
- Benim karım İtalyan.
- Benim eşim İtalyan.
Karım yok.
Karısı onu terk etti.
Karım bahçesini sever.
Tom'un Kanadalı bir eşi var.
O iyi bir eş olacaktır.
o, iyi bir eş olacak.
Kitabını karısına ithaf etti.
Sen Tom'un eşisin, değil mi?
Lord Ashburton'ın Amerikalı bir eşi vardı.
Tom'un karısına benziyorsun.
O, iyi bir karı seçti.
O, ona iyi bir eş olacak.
Aşırı uçlar başkanın karısını kaçırdı.
O benim için iyi bir eş olur.
Ben Leyla, Sami'nin karısı.
Hiç yemek pişirmede karına yardım etti mi?
Onun karısı Fransızdır.
- Kristy Anderson, Larry Ewing'in eşidir.
- Kristy Anderson, Larry Ewing'in karısıdır.
O, Alain'in karısıdır.
Onun kız kardeşi mükemmel bir eş ve annedir.
Tom'un karısının kim olduğu hakkında hiçbir fikrim yok.
Tom'un karısına Mary deniliyor.
Karım yok.
Tom üç yıl önce eşini kaybetti.
Bu eşim.
çünkü ona "iyi eş materyali"ne sahip olmak için Nijerya'da
Bayan Davis sadece mükemmel bir eşti.
Eşi ölmüş bir adama dul denir.
O böyle bir karısı olduğu için şanslı.
Tom eşi Mary'yi bir özel dedektife izletti.
- Kocalar ve karılar yaşadıkları sürece birbirlerine yardım etmeli.
- Eşler yaşadıkları sürece birbirlerine yardım etmeli.
Karı koca arasındaki ilişki aşka dayalı olmalıdır.
Tom evlilik yıl dönümlerinde karısına çiçekler vermeyi asla unutmaz.
Ted, karısı Elizabeth'i seviyor.
Orada oturan kadın onun şimdiki karısı.
Tom'un yeni karısı onun ilk evliliğindeki kızından daha genç.
Fince benim karımın dilidir.
Karın var mı?
- Mary Tom'un karısıdır.
- Mary Tom'un karısı.
Onun eşi bir Alman.
Massachusetts'te bir adamın, karısının büyükannesi ile evlenmesine izin verilmez.
Fred eşine büyük bir servet bıraktı.
Tom'un karısının adı Mary ve oğlunun adı Horace'tır.
Tom on beş yıldan daha önce ilk eşinden boşandı.
Neden bir insan karısını sevmez? Biz bile başkalarını seviyoruz.
Eşinizle birlikte ne kadar zaman harcarsınız?
Tom herkese Mary'nin bir gün birisi için iyi bir eş olacağını düşündüğünü söyledi.
Polonyalı bir kadınla evliyim.
Kuşkusuz bu dünyada her erkeğin ve kadının evlenmek için huyu huyuna, suyu suyuna tamamen denk birisi mutlaka vardır; fakat bir insanın sadece birkaç yüz kişiyle tanışma fırsatı bulduğu, bu birkaç yüz kişi içinden belki bir düzinesini yakından tanıdığı, bu bir düzinenin de ancak birkaçıyla dost olduğu göz önüne alınır ve de dünyada milyonlarca insanın yaşadığı hatırda tutulursa kolayca görülür ki dünya yaratıldığından beri doğru erkek doğru kadınla muhtemelen daha hiç karşılaşmamıştır.