Examples of using "Eingebracht" in a sentence and their turkish translations:
Pirinç ürünü zaten hasat edildi.
Benim eski arabam bana 100 dolar getirdi.
Son 100 yılın bilim ve teknoloji ve topluluğun diğer alanlarındaki gelişmeler hayat kalitesine hem avantajlar hem de dezavantajlar getirdi.