Examples of using "Einziges" in a sentence and their turkish translations:
O tek bir kelime söylemedi.
Tom tek bir kelime söylemedi.
Bir taksi bile durmadı.
O onların tek çocuğu.
Bizim hiç koyunumuz yok.
O, tek bir kelime anlamadı.
Tek bir tane pirinci israf etmeyin!
Tom'un dairesi gerçek bir mezbelelik.
Tek kelime etmedim.
Tek bir kelime bile anlamadım.
Tom senden bir kez bahsetmedi.
Sadece bir kelime bir kişiye zarar verebilir.
Cevap olarak tek bir kelime etmedi.
Bir tek İngilizce kelime bilmiyorum.
Teşvik edici tek bir kelime söylemedi.
Sadece bir tek örnek verdi.
Tek bir bardak alkol kanser riskini artırır.
Okuyacak tek bir kitabım yok.
O bir kelime söylemedi.
Bir kez bile onunla karşılaşmadım.
Odada bir kitap bile yoktu.
Onun tek hobisi pul toplamaktır.
Geçen yıl seni bir defa bile görmedim.
Babam yemek zamanı sırasında tek söz söylemedi.
Yeryüzünde propagandanın bulunmadığı ülke yoktur.
Babasını gördüğünde, o bir kelime bile söylemedi.
- Biz bir tek kelime kaçırmamak için dikkatle dinledik.
- Bir tek kelimesini bile kaçırmamak için dikkatlice dinledik.
O bir kelime söyleyemedi.
Tek bir kelime söylemeden benimle gitti.
Ben onu bir gülümseme olmadan gösteren tek bir resim bulmadım.
Odam tam bir karmaşa.
Bunu sadece bir kez söyleyeceğim, bu yüzden dikkatlice dinle.
Öğrenci olduğu zamanlar diskoya sadece bir kez gitti.
O, onların sahip olduğu tek çocuktur.
Onun söylediği ile ilgili bir tek kelime anlayamadım.
O bir kelime söylemedi.
Afrika'ya hiç gitmedim.
- O tek bir kelime söylemedi.
- O bir kelime söylemedi.
Ben o kadar akıllıyım ki bazen söylediğim tek bir kelimeyi anlamıyorum.
Bir hidrojen atomu çekirdeği tek bir protondan oluşur. Bu protonun etrafında tek bir elektron döner.
Bu tam bir karmaşa ve benim sinirime dokunuyor.
Bir sayısal tarih olarak yazıldığında Mart 14, 2015, pi'nin ilk beş rakamına karşılık gelir- yüz yılda bir kez rastlantı!