Examples of using "Emilie" in a sentence and their turkish translations:
Emily şekerlemeleri sever.
Emily Yunanca öğrenmek istiyor.
Emily bir mektup yazdı.
Emily benim en iyi arkadaşım.
Emily onu Melanie'ye söyleyecek.
Emily, üniversitesinde Almanca dilbilimi okuyor.
Emily Yunan diline aşık.
Emily akşam yemeğinde soya peyniri yedi.
Emily bir paket cips satın aldı.
Emily konuşma yarışmasında birincilik ödülünü kazandı.
Emily bana bir soru sordu.
Emily Danca öğreniyor, çünkü o ve anne babası bu yaz Danimarka'ya gidiyorlar.
Erik; düne kadar tanıdığım en donuk insan olan Emily'den daha donuk.