Examples of using "Fühlt" in a sentence and their turkish translations:
O acı hissediyor.
O acı hissediyor.
Tom mutsuz.
Tom rahat.
Tom pohpohlandı.
Mary yanlış anlamış hissediyor.
Tom acı hissediyor.
Bir şeyler doğru hissettirmiyor.
her şey yolunda oluyor.
O yumuşaklık hissi veriyor.
O çok mutlu hissediyor.
Bugün hiç kimse iyimser hissetmiyor.
O inanılmaz hissettiriyor.
Bu güzel hissettiriyor mu?
İpek yumuşaktır.
Bu nasıl bir his?
Kendini çok daha iyi hissediyor.
Bugün o kötü hissediyor.
Bu kumaş kadife gibi hissettiriyor.
Kendinizi bıkkın ve hoşnutsuz hissedersiniz
Bu güzel bir his. Pekâlâ.
midemde varmış gibi.
Bu iyi bir his.
Gerçekten iyi hissettirir.
Tüm varlığı düşünüyor, hissediyor, keşfediyor.
Benim boğazım kuru.
Zemin soğuk.
Bu kumaş yumuşak.
- Bu benim içime sinmiyor.
- Bu işte bir yanlışlık var.
O Asyalı kızlar için ilgi çekici.
O siyah erkeklere cazip geliyor.
Tom kendini pek iyi hissetmiyor.
Bu ipek gibi hissettiriyor.
Bu duvar soğuk.
Bu kumaş yumuşak.
Bu eşarp yumuşak hissettiriyor.
Tom kendini burada rahat hissediyor.
Tom bugün çok daha iyi hissediyor.
Ama bu taraftaki hava daha sıcak gibi
Yabancılarla birlikte nadiren rahattır.
Mary uzaylıların onu izliyor olduğunu hissediyor.
Kes şunu! Onu rahatsız ediyorsun.
O, hastalığından sonra zayıf hissediyor.
Hasta bu sabah kendini nasıl hissediyor?
İyi geliyor, değil mi?
Bu duvar çok soğuk.
Bence bazen herkes biraz yalnızlaşıyor.
Tom Mary'nin nasıl hissettiğini anlamıyor.
Bugün kendini dünden daha iyi hissediyor.
Tom'un neler hissettiğini çok iyi anlıyorum.
ve bunun sonucunun adaletsiz hissettirmesi olasıdır.
Hâlâ enkaza çok yakın olduğumuzu hissetmiyorum.
Bir kedinin dili pürüzlüdür.
Tom, yakın kişisel ilişkilerden rahatsız.
Bu tuvalet kağıdı, zımpara kağıdı gibi hissettiriyor.
Tom zaten daha iyi hissettirdiğini söylüyor.
Tom daha iyi mi?
üstelik herkes kendi evinde rahat bir ortamında
Eve geri dönmek nasıl bir duygu?
Ruhum daralıyor, içim sıkılıyor.
ve tıpkı bilinçsiz ya da baygınken olduğu gibi adeta kendinizden
Kimsenin yeniden böyle hissetmesini istemedim.
bir natüralistin yalnızca doğada özgür olmasıdır.
Tom'un yüzü pürüzlü, çünkü onun tıraş olmaya ihtiyacı var.
Ama bu taraftaki hava daha sıcak gibi ve ben çok üşüyorum.
Tom iyi hissetmediği için bugün işe gidemiyor.
Tom Mary'yi daha iyi hissettirmek için ne söyleyeceğini bilmiyor.
O bugün iyi hissetmediği için, ofise gelemez.
Hasta olmak nasıl bir duygu?
Kalbim o kadar çok sert vuruyor ki patlayacakmış gibi geliyor.
Rus Çarı, II. Nicholas, kardeş bir Slav devleti olan Sırbistan'ı korumayı bir onur meselesi olarak gördü ve
Onun nasıl hissettiğini asla bilmeyeceğiz.
Kendisini çok daha iyi hissediyor.
Tom işini seven mutlu bir adam ve işyeri hakkında iyi hissediyor.
Bir erkek hissettiği kadar ve bir kadın göründüğü kadar yaşlıdır.
Sen kendini yalnız hissediyorsun, değil mi?
Tom gerçek hislerini Mary'ye söyleyemiyor.
Şimdi daha iyi hissetmiyor musun?
Tom sadece nasıl hissettiğini bilir.
Ne hissettiğini tam olarak biliyorum.
Bazen düşündüğün kadar hissedemezsin ve bazen de okadar çok hissedersin ki, hiç düşünemeyecek kadar.
Sabah yataktan kalktığından beri başı dönüyor.
Umarım evinde hissedersin.
Ne sahip olduğum şeyi istiyorum ne de sahip olamayacağım şeyi. İkisi de beni mutlu etmiyor. Ancak bunu idrak etmek bana kendimi gerçekten iyi hissettiriyor.