Examples of using "Gering" in a sentence and their turkish translations:
Yağmurun yağma ihtimali zayıf.
görme yetileri ise çok düşüktür bu yarasaların
Tehlike son derece düşük.
Bizim su kaynağımız çok yetersiz.
Küçük bir deprem tehlikesi var.
Beklentiler düşüktü.
Farklar küçüktü, bu yüzden onları görmezden geldim.
Köpekbalığı tarafından saldırıya maruz kalma olasılığı çok düşüktür.
Bu nehirde yakalanan balık sayısı çok küçüktü.
Bir köpekbalığı tarafından saldırıya uğrama şansı çok düşüktür, özellikle bir havuzda.