Examples of using "Geschnitten" in a sentence and their turkish translations:
Kendimi kestim.
Tom kendini kesti.
Saçını kim kesti?
Kağıdı kestin mi?
Domatesleri dilimledik.
Neredeyse kendimi kesiyordum.
Mary soğan doğrarken kendini kesti.
Tıraş olurken kendimi kestim.
Otlar kesilmeli.
Sen saçını kestin mi?
Saçımı kestirmek istiyorum.
Berber, onun saçını kesti.
Bir bıçakla kendimi kestim.
Tom henüz ağacı kesmedi.
Bir demir testeresi ile kendim kestim.
Mary henüz eti kesmedi.
Parmağımı kestim.
Tıraş oldum ve kendimi kestim.
Peynir bir bıçakla kolayca kesilebilir.
Saçlarımı çok kısa kestiler.
Bu sabah tıraş olurken kendimi kestim.
Elini nasıl kestin?
Dün Tom kendini bıçağıyla kesti.
Tom soğanı ince ince dilimledi.
Annem saçımı çok kısa kesti.
En son ne zaman tırnaklarını kestin?
Tom asla kendi çocuklarının saçlarını kesmedi.
Patatesleri soyarken parmağımı kestim.
Tom bir cam parçası ile parmağını kesti.
Saçını kestirdiğin için pişman mısın?
Ben bir bıçak ile parmağımı kestim.
O, elini bir bıçakla kesti.
O bıçak ile ağaçtan ince bir dal kesti.
Tom, Mary'nin saçını kesti.
Sen hiç bıçakla parmağını kestin mi?
Çimler çok hızlı büyüyordu, her hafta kesilmiş olmalı.
- O tıpa tıp babasına benziyor.
- O, babasını kopyasıdır.
O, eti bir bıçakla kesti.
Biri benim uçurtma ipimi kesti.
Peyniri bir bıçak ile kesmek kolaydır.
Berber onun saçını tıraş etti.