Examples of using "Geschweige" in a sentence and their turkish translations:
bazı ülkeler ise bırakın zarar vermeyi
Almanca şöyle dursun, İngilizce konuşamıyor.
Almanca şöyle dursun, İngilizce anlamıyorum.
- Fransızcayı bırak konuşmayı okuyamam bile.
- Konuşmak şöyle dursun, Fransızcayı okuyamam bile.
- Konuşmak şöyle dursun, Fransızca okuyamıyorum.
- Koşmayı bırak, yürüyemiyorum bile.
- Koşmak şöyle dursun, yürüyemiyorum bile.
Bırak bir doları bir sentim bile yok
Sadece dokuz yılda bir aya inişin mümkün olup olmadığını kimse bilmiyordu.
Ne kadar uğraşırsan uğraş, bırak başkasını, kendini bile bir şeye zorla inandıramazsın.
Almanca şöyle dursun, İngilizce okuyamıyor.