Examples of using "Glassplitter" in a sentence and their turkish translations:
Tom, kırılmış cam parçalarını yerden aldı.
Tom'un sağ elinin arkası bir cam kıymığı tarafından yaralandı.
Sonra küçük Gerda, onun göğsüne dökülen, oradan kalbine nüfuz edip, buz kalıbını eriten ve orada saplanmış olan küçük cam parçasını alıp götüren sıcacık gözyaşlarını döktü.