Translation of "Glassplitter" in Turkish

0.120 sec.

Examples of using "Glassplitter" in a sentence and their turkish translations:

Thomas sammelte die Glassplitter vom Fußboden auf.

Tom, kırılmış cam parçalarını yerden aldı.

Tom hat sich mit einem Glassplitter am rechten Handrücken verletzt.

Tom'un sağ elinin arkası bir cam kıymığı tarafından yaralandı.

Da weinte die kleine Gerda heiße Tränen; die fielen ihm auf die Brust und drangen ihm ins Herz und schmolzen den Eisklumpen und wuschen den kleinen Glassplitter hinfort, der darin gesteckt hatte.

Sonra küçük Gerda, onun göğsüne dökülen, oradan kalbine nüfuz edip, buz kalıbını eriten ve orada saplanmış olan küçük cam parçasını alıp götüren sıcacık gözyaşlarını döktü.