Examples of using "Hängte" in a sentence and their turkish translations:
O ceketini astı.
Tom ceketini astı.
Böyle asıyordu boynuna
O, duvara bir resim astı.
Mary elbiselerini ipe astı.
Andy gömleğini dolaba astı.
Kendisini astı.
Hoşça kal demeden telefonu kapadı.
Takvimi duvara astı.
Tom ceketini kancaya astı.
Tom, Mary'nin çizimini buzdolabına astı.
O, ceketini askıya astı.
Tom dolabı açtı ve ceketini astı.
Tom çamaşır ipine üç çift ıslak kot astı.
Tom takvimi masasının arkasındaki duvara astı.
Tom dedesinin resmini şöminenin üstüne astı.
Tom ceketini çıkardı ve onu sandalyeye astı.
Tom ceketini çıkardı ve kancaya astı.
Tom kapıya yakın askılardan birine ceketini astı.
Tom Mary'ye bir takvim verdi ve o onu buzdolabının üstüne koydu.
Tom pantolonunu çıkardı ve dikkatli bir şekilde bir sandalyenin arkasına astı.
Tom ceketini çıkardı ve onu kapının arkasındaki kancaya astı.
Tom özür diledi ve sonra telefonu kapattı.