Examples of using "Kämpft" in a sentence and their turkish translations:
Tom dövüşüyor mu?
Tom mücadele ediyor.
Tom dövüşmüyor.
Tom kanserle savaşıyor.
- Mücadele eden kaybedebilir, fakat etmeyen zaten kaybetmiştir.
- Savaşan yenilebilir, ama savaşmayan zaten yenilmiştir.
O, kavgayı sevmez.
Tom kavga etmekten hoşlanmaz.
Ve başarabilmek için ise mücadele veriyor
Tom nasıl dövüşeceğini biliyor.
Mary nasıl dövüşüleceğini biliyor.
Kavga etmeyi bilir.
Neden siz ikiniz hep kavga ediyorsunuz?
Hayatı için savaşıyor.
Hayatı için savaşıyor.
Doktor hastalıkla mücadele ediyor.
Mary, arkadaşıyla mücadele ediyor.
Kavga etmeye devam edin.
Orangutan Projesi, ortaklarıyla birlikte orangutanların tükenmesini
Tıpkı bir erkek gibi atın üzerinde savaş veriyor
Ezilen yerlilerin kurtuluşu için savaşıyor.
Japonya'da ucu ucuna hayatta kalabilen başka bir tür var.
Dünyanın en büyük timsahı en hızlı köpek balığıyla çarpışacak.
Sana nasıl dövüşeceğini öğretebilirim.
Sadece para uğruna mücadele eden, hayatında yaşamaya değer bir şeye sahip değildir.
Yaşımız denizdeki dev bir dalga gibidir. Kendini onun akışına bırakan, üstünde seyir eder. Ona karşı mücadele eden, batar.
Herkes kendine.
Tom geçimini sağlamaya çalışıyor.