Examples of using "Küsste" in a sentence and their turkish translations:
Tom Mary'yi öptü. Alice'i de öptü.
Tom kuzenini öptü.
O beni tutkuyla öptü.
O onun elinin arkasını öptü.
O onu tekrar öptü.
O beni tutkuyla öptü.
O boynumu öptü.
O onu tutkuyla öptü.
Tom Mary'yi nazikçe öptü.
Tom boynumu öptü.
Onun parmaklarını öptü.
O ona hızlı bir öpücük verdi.
Tom, Mary'yi öpüyordu.
Mary kurbağayı öptü.
Tom asla Mary'yi öpmedi.
Tom kedisini öptü.
Tom kurbağayı öptü.
Oğlan kızı öptü.
Sonra kız beni öptü.
O beni öptü, onu değil.
Tom beni sadece bir kez öptü.
Ve sonra ona öpücük verdi.
Tom Mary'nin elini öptü.
Rüzgar ağaçlara usulca dokundu.
O, beni alnımdan öptü.
Tom, Mary'yi dudaklarından öptü.
Tom Mary'nin alnından öptü.
Tom Mary'yi her iki yanağından öptü.
Tom Mary'yi kafasının arkasından öptü.
O beni yanağımdan öptü.
Onun yanağını öptüm.
Tom onu her iki yanağından öptü.
Mary onu her iki yanağından öptü.
O ona uzun ve tutkulu bir öpücük verdi.
Tom Mary'yi burnunun ucundan öptü.
Tom film sırasında Mary'yi öptü.
- Tom, Mary'yi yanağından öptü.
- Tom Mary'nin yanağını öptü.
O, onun burnunun ucunu öptü.
Tom beni yanağımdan öptü.
Onun omzunu öptü.
Tom'u alnından öptüm.
O beni yanağımdan öptü.
O, çocuğun gözyaşlarını öperek geçirdi.
Tom öne doğru eğildi ve onu öptü.
Onu tutkuyla dudaklarından öptü.
Tom Mary'yi öptü ve o onu tokatladı.
Kızını alnından öptü.
Kocasının boynuna kollarını attı ve onu öptü.
O beni usulca dudaklarımdan öptü.
- O onu öptü.
- Onu öptü.
Tom, Mary'yi öptü.
Vampir tutkuyla onun boynunu öptü.
Öne eğildi ve onu öptü.
Ben sınıfa girdiğimde Tom Mary'yi öpüyordu.
Mary'yi öpen Tom değildi.
Tom onun elini öptü, onu kızarttı.
Tom, onun yüzünü kızartarak Mary'nin elini öptü.
Mary genç adamı yanağından öptü.
Üç yaşındaki yeğenim beni yanaktan öptü.
O, partideki her güzel kızı öptü.
O bir kelime söylemeden beni öptü.
Onun elini öptüğünü gördüm.
Onun başka bir erkekle öpüştüğünü gördüm.
Tom, Maria'yı öpmeden önce gözlerini kapadı.
Mary onu öptü ama Tom onu öpmedi.
Onun gözlerinin içine baktı ve onu öptü.
Tom Mary'nin gözlerine baktı ve onu öptü.
Tom masanın üzerine eğildi ve Mary'yi öptü.
Belki Tom gerçekten Mary'nin John'u öptüğünü gördü.
O nazikçe onun elini kaldırdı ve onu öptü.
Tom Mary'nin John'u öptüğünü gördüğünde şok oldu.
O beni öptü ve sonra onu tokatladım.
Dük kalktı ve sevgiyle karısını öptü.
Tom Mary'yi kollarına aldı ve onu öptü.
Tom ön sundurmada Mary'yi öptü.
Geçen gün John ve Alice bakarken Tom Mary'yi öptü.
Tom Mary'nin başka birini öptüğünü gördüğünde kızgındı.
Tom Mary'ye hızlı bir öpücük verdi ve kapıdan çıktı.
Kızın üzerine eğildi ve onu öptü.
Yanağımdan öptü ve iyi geceler dedi.
Tom, Mary'nin John'u öptüğünü gördüğünde üzgündü.
O sadece beni bir kez öptü.
Eğildi ve onun yanağını öptü.
- O onu öptü.
- Onu öptü.
Tom Mary'nin John'u öptüğünü gördüğünde şaşırmış görünüyordu.
- O, onu yanağından öptü.
- Onu yanağından öptü.
Herkesin önünde beni öptü.
O, onu alnından öptü.
Mary bir prense dönüşeceğini umarak kurbağayı öptü.
- Benim yanağımı öptü.
- Beni yanağımdan öptü.
O onun yanağını öptü.
Kulağıma "Seni seviyorum" diye fısıldayıp ardından beni yanağımdan öptü.
O küçük kızını alnından öptü, onu kutsadı ve kısa bir süre sonra öldü.
Mary Tom'un şarap şişesini açmasını istedi vesonra o meşgulken onu öptü.
Tom Mary'nin John'u öptüğünü gördü.