Examples of using "Meinungsverschiedenheit" in a sentence and their turkish translations:
Hafif bir düşünce farkımız vardı.
Tom ve ben bir anlaşmazlık yaşadık.
Biz insan hakları konusunda kısa bir tartışma yaptık.
Tom iş arkadaşlarının anlaşmazlığında arabuluculuk etti.