Examples of using "Mitten" in a sentence and their turkish translations:
Almanya Avrupa'nın ortasındadır.
Tam, atmacanın şehirdeki evinin orta yerinde.
Birkaç iş görüşmesinin ortasındayız.
Odanın ortasına oturduk.
Gecenin bir yarısında uyandı.
Kilise köyün ortasındadır.
- Tom bilinmeyen bir yerdeydi.
- Tom kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdeydi.
Bir toplantının ortasındayım.
Alpler Avrupa'nın merkezindedir.
Konferansın ortasında uyuya kaldık.
Ben gecenin ortasında uyandım.
Irmaktan geçerken at değiştirilmez.
Çocuklar caddenin ortasında oyuyordu.
Araba yolun ortasındaydı.
Araba yolun ortasında istop etti.
Noel kaktüsümüz her zaman ekimin ortasında çiçek açar.
Tom gecenin ortasında uyandı.
Tom filmin yarısında uyuyakaldı.
Almanya Avrupa'nın ortasındadır.
Sen hiç gecenin ortasında duş aldın mı?
Bebek gecenin ortasında uyandı.
- Şehrin ortasında bir yangın patlak verdi.
- Şehrin ortasında yangın çıktı.
- Gemi okyanusun ortasında devrildi.
- Gemi okyanusun ortasında alabora oldu.
Aniden, Mary kendini bir tartışmanın ortasında buldu.
Bazen köpeğim gece yarısında havlar.
Konuşmasının ortasında bayıldı.
Botanik bahçelerde derin akıntılarda balık tutmaya giderdik.
Dünya'nın en büyük kara memelisi şehrin tam göbeğinden geçip gidiyor.
Gecenin bir yarısı. Düşük ışığa duyarlı kameralar çarpıcı bir görüntü yakalıyor.
Singapur'un tam merkezinde bir grup düz kürklü su samuru.
bir anda kendinizi dersin ortasında bulabiliyorsunuz
Otobüs caddenin ortasında aniden durdu.
Kavşağın ortasında benzinimiz bitti.
Arabamız caddenin ortasında bozuldu.
Çölün ortasında benzinimiz bitti.
Telefon çaldığında ben akşam yemeğimin ortasındaydım.
Bir oyuncu oyunun tam ortasında bayıldı.
Bahçıvan bahçenin ortasına bir gül ağacı dikti.
O, gece yarısında onun ağladığını duydu.
Gecenin ortasında Taninna'yı aradığın doğru mu?
O, gece yarısı dört polis memuru tarafından götürüldü.
Tartışmanın ortasında kalktı ve gitti.
Ruhun karanlık gecesi hayatın ortasındaki ölümdür.
ve cümlesini ben tamamlıyordum.
Tom gecenin ortasında uyandı ve bütün bir torba kurabiyeyi yedi.
Geçen gün yoğun bir eyaletler arası yolun ortasında benzinim bitti.
Sınav ortasında mideniz guruldarsa, bu oldukça utandırıcı bir durum olur.
- Kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerde mahsur kalmıştık.
- Ücra bir yerde kalakalmıştık.
- Issız bir yerde mahsur kalmıştık.
. Üç hafta sonra, birlikleri Smolensk'teki çatışmanın ortasındaydı.
Tom Mary'ye bir yastık attı ve yastık doğrudan onun yüzüne çarptı.
Tom geceleyin göğsünün ortasında yanan bir ağrı ile uyandı.
Büyümekte olan enerjisi olmayan bir çocuğun belki de ilaçlara ihtiyacı vardır.
Canı cehenneme, hangi gerizekalı gecenin bir yarısı beni arıyor?
Tom gece yarısında uyandı ve bir paket cipsin hepsini yedi.
Kahretsin, gecenin bir yarısında beni aramaya cesaret eden pislik kim ?!
O, gecenin ortasında uyandı ve mutfaktan gelen garip bir ses duydu.
Polis Tom'u alınının ortasındaki bir kurşun deliğiyle yerde yatarken buldu.
Onların evini ziyaret ettiğimde çift, bir tartışmanın tam ortasındaydı.
Telefon gecenin bir yarısında çaldığında kötü bir şey olduğunu hemen anladım.
ID numarası olsa dahi böyle lönk diye dersin ortasına dalamıyor
Tom kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde yaşıyor.
Şehrin merkezinde muhteşem bir park var.
Coca-Cola, Fanta'yı 2. Dünya Savaşının ortasında Alman pazarı için icat etti.
Onu ikiye kes.
Tom onun dikkatini çekmek için gecenin ortasında Mary'nin penceresine taşlar attı fakat bunun yerine onun camını kırarak sonuçlandı ve Mary'nin babası polisi aradı.