Examples of using "Ohnehin" in a sentence and their turkish translations:
Yine de seninle konuşmak istedim.
Her halükarda çok geç.
- Ekip yine berbat.
- Takım zaten bok.
Zaten sen hiç çalışmak istemedin.
Zaten ondan hiç hoşlanmadım.
Zaten onu hiç sevmedim.
Yine de o işini asla yapmadı.
Televizyon ortam olarak her halükarda modası geçmiş.
Zaten işi bırakmak istiyordum.
Zaten önemli değil.
Zaten bu olay çöküşün en net göstergesidir
Onun uzun burnu en az iki inç daha uzun hale geldi.
„Sigara insanı yavaş yavaş öldürür.“ „Benimde acelem yok zaten.“
Tom ayrıntılara girmek için eğilimli görünmüyordu ve ben zaten bütün detayları gerçekten bilmiyordum.
"Kıayafetlerini kirleteceksin." "Endişe yok. En başta onlar temiz değildi."
Seninle konuşmamın bir anlamı yok, çünkü zaten söylediğim gibi yapmayacaksın.