1. Home
  2. Translation in context
  3. German-Turkish
  4. Salzig

Translation of "Salzig" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Salzig" in a sentence and their turkish translations:

Meerwasser ist salzig.

Deniz suyu tuzludur.

Warum sind Tränen salzig?

Gözyaşları neden tuzludur?

Warum schmeckt Schweiß salzig?

Ter neden tuzludur?

Die Suppe ist zu salzig.

Çorba çok tuzlu.

Wie salzig diese Suppe ist!

Bu çorba ne kadar da tuzlu!

Der Salat ist sehr salzig.

Salata çok tuzlu.

Dieses Essen ist zu salzig.

Bu yiyecek çok tuzlu.

Die Suppe ist etwas zu salzig.

Çorba biraz fazla tuzlu.

Dieses Wasser ist ein bisschen salzig.

Bu su biraz tuzludur.

Die Suppe ist schlecht und sehr salzig.

- Çok tuzlu çorba kötüdür.
- Çorba çok kötü. Tuzu fazla kaçmış.
- Çorba berbat. Aşırı tuzlu olmuş.

Die Suppe hier ist zum Essen zu salzig.

Bu çorba yemek için çok tuzlu.

- Du kannst kein Meerwasser trinken, weil es zu salzig ist.
- Man kann kein Meerwasser trinken, weil es zu salzig ist.

Çok tuzlu olduğu için deniz suyunu içemezsin.

- Die Suppe ist zu salzig.
- Die Suppe ist versalzen.

Çorba çok tuzlu.

Man kann kein Meerwasser trinken, weil es zu salzig ist.

Deniz suyunu içemezsin çünkü su çok tuzlu.

- Dieses Essen ist zu salzig.
- Das Essen hier ist versalzen.

Bu yiyecek çok tuzlu.

Und obwohl sie sehr salzig sind, beinhalten sie viele tolle Nährstoffe.

ve çok tuzlu olsa da,  harika besin maddeleri içerir.

Tom hätte den Eintopf vielleicht gegessen, wenn er weniger salzig gewesen wäre.

Daha az tuzlu olsaydı Tom güveci yiyebilirdi.

Tom probierte das Popcorn, und da er zu dem Schluss kam, dass es nicht salzig genug war, streute er sich noch etwas Salz darauf.

Tom patlamış mısırın tadına baktı ve yeterince tuzlu olmadığına karar verdi, bu yüzden biraz daha tuz serpti.