Examples of using "Schenkte" in a sentence and their turkish translations:
Tom Mary'ye bir çift elmas küpe verdi.
Tom, Mary'ye çiçek verdi.
Ona bir oyuncak bebek verdi.
O bana bir saat verdi.
Onun hikayesini dinledim.
Tom, Mary'ye bir kolye hediye etti.
O ona dikkat etmedi.
Tom Mary'ye çok güzel bir hediye verdi.
Tom annesine çiçek aldı.
Tom bana hiç dikkat etmedi.
Uyarımıza aldırmadı.
Bana bir tanıma tebessümü verdi.
Onun uyarısına hiç dikkat edilmedi.
Ona elmas bir bilezik verdi.
Tom, Mary'ye bir kutu çikolata verdi.
Tom bana bazı pullar verdi.
Tom kendine biraz viski doldurdu.
Sally ona bir noel hediyesi verdi.
Tom, Mary'ye kalp şeklinde bir balon verdi.
Benim için bir fincan çay doldurdu.
O bana oyuncak bir kutu verdi.
Dün gece ona bir nişan yüzüğü verdi.
Tom Mary'ye bir bardak çay doldurdu.
Tom Mary'ye elmas bir yüzük verdi.
Tom Mary'ye bir bardak şarap doldurdu.
Mary Tom'a doğum günü için bir pipo verdi.
O, bana Noel için bir kitap verdi.
- Tom, Mary'ye doğum günü için bir şal verdi.
- Tom, Mary'ye doğum günü için bir şal hediye etti.
- Tom, Mary'ye doğum günü için bir eşarp hediye etti.
Tom bana bir fincan çay koydu.
Kimse ona hiç kulak vermiyordu.
Tom doğum gününde postacıya bir hediye verdi.
Adam onun yüksek sesle protestosuna aldırmadı.
Anneler gününde anneme karanfiller verdim.
Tom kendine bir bardak şarap doldurdu.
Nişanlısı ona büyük bir yüzük verdi.
Anneler Günü'nde anneme 19 çiçek verdim.
Tom kendisi için bir bardak daha şarap koydu.
Tom kendisine bir fincan daha kahve koydu.
- Kalabalık kazanana büyük bir yardım yaptı.
- Kalabalık kazananı coşkuyla alkışladı.
- Teyzem Noel için bana bir kitap verdi.
- Teyzem Noel hediyesi olarak bana bir kitap verdi.
- Halam Noel hediyesi olarak bana bir kitap verdi.
- Teyzem bana Noel için bir kitap verdi.
Tom, Noel için oğluna bir serçe hediye etti.
Yazar bana en son kitabının bir kopyasını sundu.
O, bana bir hediye verdi.
Tom Mary'nin kendisinin söylediklerine dikkat etmediğini fark etti.
Tom yıl dönümlerinde Mary'ye çiçekler ve çikolata verdi.
O ona dikkat etmedi.
Kız kardeşime doğum gününde bir inci gerdanlık verdim.
Minnettarlık göstergesi olarak bana bu bebeği verdi.
O bana hiç dikkat etmedi.
Mary'ye o kolyeyi veren Tom değildi.
O bana tamamen zevkime uygun bir kravat verdi.
Tom kravatını gevşetti ve kendine bir içki doldurdu.
O, ona dört çocuk doğurdu.
Onu dinlemiyordu.
Ona bir saat verdi.
Tom Mary'ye bir yavru köpek satın aldı.
Tom'a bunu anlatmaya çalıştım ama o beni dinlemeyi reddetti.
Bardaklara brandy doldurdu.
Babama bir ipek kravat verdim.
Büyükbabam bana bir doğum günü hediyesi verdi.
- O, ona pahalı bir saat verdi.
- She gave him an expensive watch.
Doğum günü hediyesi için bana bir saat verdi.
O, bana hoş bir çift ayakkabı verdi.
Tom bana inanmadı.
O, bana deriden yapılmış bir çanta verdi.
Yaşlı adam ona küçük bir bebek verdi.
Tom evlilik yıldönümü için Mary'ye bir elmas bilezik verdi.
Bu altın saat benim göz bebeğim. Annem onu bana daha sonraki yıllarında hatıra olarak verdi.
Teyzem bana bir fotoğraf makinesi verdi.
Tom tüm öğleden sonra Mary'ye hiç dikkat etmedi.