Examples of using "Solle" in a sentence and their turkish translations:
Tom Mary'nin istifa etmesi gerektiğini söylüyor.
Tom Mary'ye onu yapmasını söyledi.
O, ona çalışmasını söyledi.
Bana buraya gelmemi söyledin.
O, ona çalışmasını söyledi.
Tom Mary'nin onu yapması gerektiğini düşünmüyor.
Takuya hemen başlamamı söyledi.
O bana daha yavaş konuşmamı söyledi.
Bana bir süre beklemem söylendi.
Dikkatli olması için ona seslendik.
Bugün yağmur yağması gerekmediğini düşünüyordum.
Bana daha fazla dikkat etmem gerektiği söylendi.
Ona durmasını söyledim.
Tom, Mary'ye sabırlı olmasını söyledi.
Tom'a pes etmemesini söyledim.
Tom bunu yapmamam gerektiğini söyledi.
Tom'a sakin olmasını söyledim.
Tom bana daha yavaş konuşmamı söyledi.
Bana refakat etmesi tembihlendi.
Sana yardım etmem söylendi.
O bana orada yüzmememi söyledi.
Tom, Mary'nin daha sonra geri gelmesini söyledi.
Hemen gelmesi için ona yazdım.
Tom onu yapmamam gerektiğini söylüyor.
O aradı. Daha sık gelmeliymişim.
O bana sigara içmememi söyledi.
Bana seninle irtibat kurmam söylendi.
Sürüş öğretmenim daha sabırlı olmam gerektiğini söylüyor.
Mary oğlundan terbiyesini takınmasını istedi.
O, sigarayı bırakmam gerektiğini söyledi.
Derhal oraya gitmesini önerdim.
Bana bir doktor görmem gerektiği söylenildi.
Bir şey bana bir pasta pişirmemi söylüyor.
Ona odadan ayrılmasını söyledim.
Tom Mary'ye kendinden utanması gerektiğini söyledi.
Tom'a beni beklemesini söyledim.
Tom'a bir kravat takmasını söyledim.
Tom onu bu şekilde yapmamamı söyledi.
Tom Mary'ye John'a güvenmemesini söyledi.
Annem bana kendime gelmemi söyledi.
Tom Mary'ye ne yapmamasını söyledi?
Tom'un onu yapmasını asla söylemedim.
Tom Mary'ye korkmamasını söyledi.
Onu tekrar yapmam gerektiği söylendi.
Mary ona zamanını boşa harcamamasını söyledi.
Bazıları bunu yapmak yerine okulda olmam gerektiğini söylüyor.
Doktor ona dinlenmesi gerektiğini söyledi.
Doktora görünmem konusunda ısrar etti.
Tom, Mary'ye biraz kahve ve sigara almasını söyledi.
Kısa sürede eve gelmem gerektiğini söyledi.
Tom Mary'ye eve gitmesini söyledi.
Tom'a eve gitmesini söyledim.
O bana onu restoranda karşılamamı söyledi.
Tom Mary'ye oturmasını işaret etti.
Karısına düşünmeden almamasını söyledi.
O, bana çok hızlı sürmememi söyledi.
Tom, Mary'ye endişelenmeyi kesmesini söyledi.
Tom bana odayı hemen terk etmemi söyledi.
Tom bana eve kadar eşlik edebilip edemeyeceğini sordu.
Tom bana pembe bir gömlek giymemem gerektiğini söyledi.
Annem bana terbiyeli davranmak zorunda olduğumu söyledi.
Tom buraya gelmemi söyledi.
Tom bana yeni bir başlangıç yapmam gerektiğini söyledi.
Tom onu satın almamam gerektiğini söyledi.
Tom Mary'ye oraya yalnız gitmemesini söyledi.
Tom Mary'ye John'u beklememesini söyledi.
Tom Mary'ye John'la yüzmemesini söyledi.
Biz onun kaybı telafi etmesi gerektiğini önerdik.
Tom ne yapması gerektiğini bilmediğini söyledi.
Tom, Mary'nin ne yapması gerektiğini bilmediğini söyledi.
Tom, Mary'ye endişelenmemesini söyledi.
Tom bana çok hızlı sürmememi söyledi.
Annesi kızına onu kendinin yapmasını söyledi.
Annesi kızına bu oyuncakları ortadan kaldırmasını söyledi.
Doktor Tom'a kırmızı et tüketimini azaltmasını söyledi.
Onun ilk aşkınla evlenmemen gerektiğini söylediğini duydum.
Karım bu eski şapkayı atmamı söyledi.
Bana evinde onunla buluşmamı söyledi.
Bana onunla buluşmamı söyledi.
Doktorum bana bir hafta evde kalmamı söyledi.
Annem, seninle evlenmemem konusunda uyardı.
Tom Mary'ye John'a karşı daha kibar olması gerektiğini söyledi.
Doktor bana alkole dokunmamamı söyledi.
Tom benim için bir şey pişirmesini isteyip istemediğimi sordu.
Tom kendisiyle orada buluşmamı söyledi.
Ona doktor tarafından içki içmekten uzak durması söylendi.
Tom Mary'den uzak kalmam için beni uyardı.
Tom bana onunla onun evinde buluşmamı söyledi.
Tom Mary'ye başka bir yerde park etmesini söyledi.
Toprakla ne yapılacağı hakkında bir tartışma çıktı.
Bana onu yapmamı söyledi, bu yüzden onu yaptım.