Examples of using "Splitter" in a sentence and their turkish translations:
Tom Mary'nin parmağından kıymığı çıkardı.
Bu kıymığı parmağımdan çıkaramıyorum.
Tom'un parmağında bir kıymık vardı, bu yüzden onu çıkarması için Mary'nin ona yardım etmesini rica etti.