Examples of using "Stehlen" in a sentence and their turkish translations:
Çalmak yanlıştır.
Bana nasıl hırsızlık yapılacağını öğretebilir misin?
kişisel verilerinizi çalabilir
sizin her bilginizi çalıyorlar her an hemde
Onlar onu çalarken yakaladılar.
size bir kopuz çalmak istiyordum
O elma çalarken yakalandı.
Bir hırsız herkesin çaldığına inanır.
Çalmaktansa açlıktan ölmeyi yeğlerim.
Para çalmak yanlıştır.
Onu asla çalmamalıydım.
Nasıl çalınır bana öğretir misin?
Onlar arabanı çalıyorlar!
Tom Mary'nin parasını çalmaya çalıştı.
Tom elmaları çalarken yakalandı.
"Yılan yıldızları yemeğimi çalıyor." diye düşündü
Onu kamerayı çalarken yakaladım.
Tom elma çalarken yakalandı.
Tom, Mary'nin mücevherleri çalmasına yardımcı oldu.
Tom Mary'nin parasını çalmamalıydı.
Hayatımdan çaldığın 7 dakika haram olsun
İğne çalmak bile günahtır.
Onu parayı çalarken yakaladım.
Başkalarından çalmaktansa ölmeyi tercih ederim.
Parayı çalacak son kişi olurdu.
Değerli vaktinizi suistimal etmek istemem.
Tom bir daha asla bir şey çalmayacağını söyledi.
O bana hırsızlığın ne kadar yanlış bir şey olduğunu anlattı.
Çalmaya başlamaktansa açlıktan ölmeyi tercih ederdim.
Birinin neden öyle bir şey çalmak istediğini hayal bile edemiyorum.
iniyorlar ... sonra karanlık denizde yeniden gözden kayboluyorlar.
O, benim paramı çalmaz, ona güvenim var.
Bir hırsız para çalmak için eve girdi.
"Tom'un birkaç araba çalmasına yardımcı olmayı planlıyorum." "Bu akılsızca olur."
Çalarken yakalanmadıkça, biri hırsız değildir.
Tom odadan sinsice çıkarken yakalandı.
Sana nasıl çalacağını öğretebilirim.
Senin için çalamam.
Bu sefer sana izin vereceğim, ama yine senin çalmanı yakalamak istemiyorum.
Hırsızlar kadının arabasını çalmak istedi fakat beceremediler çünkü düz vites kullanmasını bilmiyorlardı.
Mary ona zamanını boşa harcamamasını söyledi.
Tom'un parayı görülmeden çalabilmesinin yolu yoktur.
Tom Mary'yi gizlice evden kaçarken yakaladı.