Examples of using "Stelle" in a sentence and their turkish translations:
Sen işi aldın.
İşi istiyor musun?
Ben doktoruma sorular sorarım.
Burası olabilir, bakın.
Tom'un bir işi vardı.
O işi istiyorum.
Onun yerinde olsan ne yaparsın.
Yerimde olsan ne yaparsın?
İşi sen alamazsın.
Bana senin işini teklif ettiler.
Senin yerinde olsam evet derdim.
Senin yerinde olsam hayır derdim.
Bunlar ön cepheler.
Lütfen radyonun sesini kıs.
Gücü açacağım.
Ben doktorlara sorular sormak istiyorum.
Tom işi istemiyordu.
Bir noktayı kaçırdın.
- Senin yerinde olsam giderdim.
- Yerinde olsam giderim.
Beni onunla tanıştırmanı istiyorum.
Yeni işini seviyor musun?
Samimiyetini sorguluyorum.
Müziğin sesini kıs lütfen.
Tom yeni bir iş buldu.
Neden bu işi istiyorsun?
Sana herhangi bir soru sormuyorum.
Onu oraya koy.
Ben genellikle soru sormuyorum.
Sık sık soru sormam.
O, işi almadı.
İşi istemiyor musun?
Bu işi istemiyor musun?
Soruyu başka bir şekile koyuyorum.
- Benim yerimde olsaydın ne yapardın?
- Benim yerimde ne yapardın?
- Yerimde olsan ne yaparsın?
- Yerimde olsan ne yapardın?
- Benim yerimde olsaydın ne yapardın?
- Yerimde olsan ne yaparsın?
Ben senin yeterliliğini sorgulamıyorum.
Onun yerinde olsan ne yapardın?
Onun yerinde olsan ne yapardın?
Tom'un yerinde olsan ne yaparsın?
Yerimde olsan ne yapardın?
Bu hemen Mary'nin hoşuna gitti.
O makam için adaylığını koymalısın.
Bu işi neden istediğini biliyorum.
Tom'un yerinde olsan ne yapardın?
Tom, kaseyi mikrodalgaya koy.
"Senin yerinde olsaydım, bunu alırdım." "Ama sen ben değilsin!"
Pozisyonu sana sunmak istiyorum.
Merdiveni duvara daya.
O niçin işini bıraktı?
Tom işe başvurdu.
O işime mal olacak.
O görevinden istifa etti.
Yerinizde olsam sessiz kalırdım.
- Tom bana bir iş önerdi.
- Tom bana iş teklif etti.
- Tom bana bir iş teklifinde bulundu.
O pozisyon için başvuruda bulundu.
İş için buradayım.
Bu işi nasıl bırakabilirim?
- Doğru yerdesin.
- Doğru yerdesiniz.
Beni gelecekteki karınla tanıştır.
Merdiveni duvara doğru koy.
- İş bulmadım.
- İşi almadım.
Tom'un durumunda olsan ne yaparsın?
Onun yerinde olsan ne yapardın?
Her şey bu yerde başladı.
O, işi almadı.
Tom işi almadı.
Tom Mary'nin yerini alacak.
Derhâl istifa ettim.
Bay Petit ile buluş.
Derhal başlamalısın.
Size bir reçete vereceğim.
Bütün kutuları yerlerine koy.
- Kitapları kitaplığa koyun.
- Kitapları kitap dolabına koy.
Tom derhal terk etti.
Tom birden durdu.
Tom onun adına özür diledi.
Tom'un yerinde sen olsan ne yapardın?
Yerinde olsam, onun nasihatını dinlerim.
Öyleyse sizi birkaç soruyla bırakacağım.
Korumak istediğim sivri kısım da burası. Pekâlâ.
Onun görev için uygunluğundan hiç kimsenin kuşkusu yok.
Senin yerinde olsam oraya gitmem.
Tom'un bir keli var.
Nehir burada derin.
Evlerini hemen terk ettiler.
Babasının yerine oraya o gitti.
Onu oraya koy.
Ben olsaydım, ona sorardım.
Lütfen beni yeni arkadaşlarına tanıt.
Sana işini geri veremeyiz.
Ona iyi bir iş önerdik.
Tom bana bir iş buldu.
Tom bu iş için doğru adam.
Tom iş için nitelikli değil.
Senin yerinde olsaydım, bunu alırdım.