Translation of "Unten" in Turkish

0.036 sec.

Examples of using "Unten" in a sentence and their turkish translations:

- Niemand ist unten.
- Keiner ist unten.

Kimse alt katta değil.

Nach unten?

Aşağıya mı?

Siehe unten.

Aşağıya bakın.

Bleib unten!

- Yerde kal!
- Eğil!

Bleib unten.

Engelleme.

- Tom blickte nach unten.
- Tom schaute nach unten.

Tom aşağıya baktı.

Langsam, von unten.

Aşağıdan yavaşça.

Heiß hier unten.

Hava burada sıcak.

Ich bin unten.

Ben alt kattayım.

Tom ist unten.

Tom alt katta.

Tom wartet unten.

Tom alt katta bekliyor.

Tom war unten.

Tom alt kattaydı.

- Tom ist nach unten gegangen.
- Tom ging nach unten.

Tom aşağıya yürüdü.

Okay. Seil nach unten.

Pekâlâ, halatı çıkartalım.

Irgendetwas glänzt da unten.

Aşağıda parlayan bir şey olduğu kesin.

Hier unten ist nichts.

Burada bir şey yok.

Bist du da unten?

Aşağıda mısın?

Sieh nicht nach unten!

Aşağıya bakma.

Bist du unten, Tom?

Tom, alt katta mısın?

Tom sah nach unten.

Tom aşağıya baktı.

Ich sah nach unten.

Aşağıya baktım.

Ich gehe nach unten.

Aşağıya gideceğim.

Ich bin hier unten.

Aşağıdayım.

Die Küche ist unten.

Mutfak alt katta.

Was ist da unten?

Oradaki nedir?

Tom geht nach unten.

Tom alt kata gidiyor.

Die Toiletten sind unten.

Tuvaletler alt katta.

Tom ist noch unten.

Tom hâlâ alt katta.

Tom sieht unten fern.

Tom alt katta televizyon izliyor.

- Was machst du denn da unten?
- Was macht ihr denn da unten?
- Was machen Sie denn da unten?

Burada ne yapıyorsun?

Da unten ist sie! Dana!

Orada, aşağıda! Dana!

Wir müssen irgendwie nach unten.

Bu aşağı iniş güzergâhımız olacak.

Etliche schliefen unten im Keller.

ve aşağıda bodrumda uyuyan bir grup daha vardı.

Okay, nach unten und rechts.

Pekâlâ, aşağı ve sağa doğru iniyoruz.

Es geht weit nach unten.

Aşağıya kadar uzun bir yol var.

Ich bin unten im Canyon,

Kanyon yarığına indik

Das Hotel ist dort unten.

Otel oradadır.

Er ist noch nicht unten.

O henüz aşağı inmedi.

Geh bitte unten aufs Klo.

Lütfen alt kattaki banyoyu kullan.

Sie dürfen unten gerne kommentieren.

Yorumları aşağıya bırakmak için çekinmeyin

Tom hörte unten ein Geräusch.

Tom alt katta bir ses duydu.

Warum bist du hier unten?

- Niye buradasın?
- Sen neden aşağıdasın?
- Niye buraya indin?

Da ist etwas dort unten.

Aşağıda bir şey var.

Ich warte unten auf dich.

Alt katta seni bekleyeceğim.

Was machst du da unten?

Sen aşağıda ne yapıyorsun?

Weitere Einzelheiten sind unten aufgeführt.

Daha fazla ayrıntılar aşağıda sunuluyor.

Tom und Maria arbeiten unten.

Tom ve Mary alt katta çalışıyorlar.

Das Licht unten ist an.

Işıklar alt kattadır.

Jemand wartet unten auf dich.

Biri alt katta seni bekliyor.

Toms Kinnlade ging nach unten.

- Tom hayretler içinde kalmıştı.
- Tom'un ağzı açık kalmıştı.
- Tom'un ağzı bir karış açık kaldı.

- Ich bin unten, falls du mich brauchst.
- Ich bin unten, falls Sie mich brauchen.
- Ich bin unten, falls ihr mich braucht.

Bana ihtiyacın olursa alt katta olacağım.

So komme ich schneller nach unten.

Bu daha hızlı aşağı inmemi sağlar.

Hier unten ist es viel kühler.

Vay canına, burası çok daha serin.

Links unten ist das afrikanische Zeichen

sol alt tarafımızda ise Afrika levhası

Geh nach unten und wasch dich.

Aşağı in ve yıkan.

Was hast du da unten gemacht?

Sen aşağıda orada ne yapıyordun?

- Kopf runter.
- Halt den Kopf unten.

Başınızı eğik tutun.

Schreib deinen Namen hier unten hin.

Buranın altına adını yaz.

Hast du da unten irgendwas kaputtgemacht?

Orada bir şey kırdın mı?

Ich habe hier unten nichts kaputtgemacht.

Burada hiçbir şeyi parçalamadım.

Hast du da unten irgendwas gesehen?

Aşağıda bir şey gördün mü?

„Tom, bist du unten?“ – „Nein, oben.“

"Tom, alt katta mısın?" "Hayır, ben üst kattayım."

Unser Gast wartet unten auf uns.

Misafirimiz alt katta bizi bekliyor.

Was denkst du, ist da unten?

Aşağıdakinin ne olduğunu düşünüyorsun?

Warum gehen wir nicht nach unten?

Neden şehir merkezine gitmiyoruz?

Was geht dort unten vor sich?

Orada neler oluyor?

Ich habe mein Wörterbuch unten gelassen.

Sözlüğümü alt katta bırakmışım.

Tom hat seinen Mantel unten gelassen.

Tom ceketini alt katta bıraktı.

- Komm herunter!
- Kommen Sie herunter!
- Komm runter.
- Kommen Sie runter.
- Kommt runter.
- Komm nach unten.
- Kommt herunter!
- Kommt nach unten!
- Kommen Sie nach unten!

Alt kata gel.

Sieh nur, sie ist da unten! Dana!

Bakın, orada, aşağıda! Dana!

Dort unten kann man eine Straße sehen.

Bakın, aşağıda bir yol var.

Wir müssen jetzt nach unten. Los, los!

Tamam, aşağı inmeliyiz. Hadi!

Da unten kann man eine Straße sehen.

Bakın, aşağıda bir yol var.

Ich muss einen Weg nach unten finden.

Aşağıya inmenin yolunu bulmalıyım.

Hier geht es ganz schön nach unten!

Vay canına, devasa bir şelale var!

Ja, da unten liegt irgendetwas aus Metall.

Evet, aşağıda kesinlikle metal bir şey var.

Holz schwimmt, aber Eisen sinkt nach unten.

Ahşap yüzer, ancak demir batar.

Tom und Maria sehen beide nach unten.

Tom ve Mary her ikisi de tepeden bakıyor.

Es geht weit nach unten. Da ist sie.

Aşağıya kadar uzun bir mesafe var. İşte orada.

Da vorne geht es nach unten. Ganz vorsichtig.

Burada bir çukur var. Çok dikkat et.

Damit könnte ich nach unten Richtung Straße gelangen.

Bunu kullanabilirsem beni yola kadar indirecektir.

Siehst du das Loch da unten? Ein Schlangenloch.

Oradaki deliği gördünüz mü? Yılan deliği.

Okay, es hat gehalten und wir sind unten.

Tamam, halat bizi çekti ve kanyona indik.

Wir müssen hier unten einen neuen Weg planen.

Hangi yöne gideceğimize karar vermeliyiz.

Klicken Sie unten, um die Petition zu unterzeichnen!

Dilekçeyi imzalamak için aşağıya tıklayınız!

- Sie wohnen unter uns.
- Sie wohnen weiter unten.

Onlar alt katta yaşıyor.

Tom ist gerade unten und spricht mit Maria.

Tom şimdi aşağıda Mary ile konuşuyor.

Im Weltall gibt es kein Oben und Unten.

Uzayın hiç "yukarı" veya "aşağı"sı yoktur.

- Du siehst betrübt aus.
- Du schaust nach unten.

Sen aşağıya bakıyorsun.

Er hat es von oben bis unten begutachtet.

Onu baştan aşağı inceledi.

Siehst du unten auf dem Bildschirm die Werkzeugleiste?

Ekranın alt kısmındaki araç çubuğunu görebiliyor musun?

Oder seilen wir uns ab und gehen unten weiter?

halatla aşağı inip o yoldan mı gidelim?

Ich will hier nicht rumhängen, ich will nach unten.

Burada oyalanmak istemiyorum. Aşağı inmek istiyorum.

Wir sollten jetzt los und sicher nach unten fliegen.

Bu şeyi güvenli şekilde uçurup öyle inmek istiyoruz.

Klettern wir nach unten und suchen stattdessen nach Hinweisen.

Geri dönüp bunun yerine ipuçları arayalım.

Von hier unten sieht es nicht nach viel aus,

Buradan bakınca çok iyi görünmeyebilir

Wie kommen wir auf dem sichersten Weg nach unten?

Şelaleden aşağı inmenin en güvenli yolu ne?

Wie kommen wir auf dem sichersten Weg nach unten?

Şelaleden inmenin en güvenli yolu ne?

Sieht so aus, als würde es nach unten gehen.

Görünüşe göre aşağıya doğru gidiyor.