Examples of using "Veranda" in a sentence and their turkish translations:
Tom sundurmada bekliyor.
Sundurmadaki kutuyu bırak.
Köpek verandada uyuyor.
Tom sadece bir şey yapmadan verandada oturuyor.
Tom sundurmada akşam gazetesini okuyor.
Tom akşam gazetesini okurken sundurmada oturdu.
Tom ön sundurmada Mary'yi öptü.
Tom ve Mary kahve içerken verandada oturuyorlardı.
Tom ve Mary verandada oturup birbirleriyle konuşuyorlar.
Tom ve Mary verandada bir masada birbirlerinin karşısında oturuyorlardı.
Bir zamanlar genç bir muhabir, emekliliği yaklaşan yaşlı Eisenhower'a ''Gelecekte ne yapacaksınız?'' diye sordu. Bunun üzerine Eisenhower:'' Ah! Genç adam, acele yok! Öncelikle verandaya sallanan bir koltuk koyacağım. Ondan sonra altı ay boyunca sakince oturacağım. Sonra da çok yavaşça sallanmaya başlayacağım.''