Examples of using "Verschmutzt" in a sentence and their turkish translations:
Büyük şehirlerde hava kirlidir.
Bu nehir kirli değildir.
Büyük şehirlerde hava kirlidir.
Bu nehir öylesine kirli ki, balıklar artık onun içinde yaşayamıyorlar.
Tom bu nehirde yüzmeyi sevmiyor. O onun çok kirli olduğunu söylüyor.
Kent çok kirli; kırsal çok sıkıcı.