Examples of using "Verständigen" in a sentence and their turkish translations:
Tom meramını zorla anlatabildi.
Kendimi İngilizce olarak ifade edebildim.
Dört dilde kendini ifade edebilir.
Derdimi Fransızca ifade edebildim.
Kendimi İngilizce ifade edemedim.
Fakat şaşırtıcı ölçüde nazik bir dil kullanarak geçinmeyi başarıyorlar.
- Tom derdini Fransızca anlatmakta zorlandı.
- Tom derdini Fransızca anlatmakta zorluk çekiyordu.
Birine söyleyeceğim.
O Almanca derdini anlatmayı zor buldu.
Artık başka seçeneğimiz yok, acil durum kurtarma ekibini çağırmalıyız.
Diğer kültürlerden insanlarla iletişim kurmak çok zordur.
Derdini Fransızca anlatabilir misin?
Baba, asi oğlu ile iletişim kurmakta sorun yaşamıştı.
4 milyondan fazla Avustralyalı, İngilizceden başka bir dilde iletişim kuruyor.
Sen Fransızca iletişim kurarken herhangi bir sorun yaşıyor gibi görünmüyorsun.
Birçok dille iletişim kurabilme kabiliyetim olmasaydı, dünyaya dair deneyimlerim çok daha sığ olurdu.
Kendini İngilizce olarak ifade edebilmek ve İngiliz dilini mükemmel şekilde öğrenmek arasında çok büyük bir fark var.
Fransızca olarak derdini anlatabilir misin?