Examples of using "Vollzeit" in a sentence and their turkish translations:
Şimdi yarı zamanlı mı yoksa tüm gün mü çalışıyorsun?
İkimiz de tam gün çalışıyoruz.
Bu bir tam zamanlı yıl boyunca iş.
Eylül sonuna kadar bir kitapçıda tam gün çalışıyorum.
Tom tam zamanlı stüdyo müzisyeni olmak için öğretmenlik mesleğini bıraktı.