Translation of "Werkzeug" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Werkzeug" in a sentence and their turkish translations:

Wir brauchen Werkzeug.

Araçlara ihtiyacımız var.

Er handhabte das Werkzeug gekonnt.

Aleti ustalıkla idare etti.

Dieses Werkzeug taugt überhaupt nichts.

Bu alet hiçbir şeye yaramaz.

Wenn Sprache nur ein Werkzeug ist,

Çünkü dil sadece bir araçsa

Tom fing an, sein Werkzeug wegzuräumen.

Tom aletlerini kaldırmaya başladı.

Ein Schlüssel ist ein häufig gebrauchtes Werkzeug.

Bir İngiliz anahtarı, yaygın olarak kullanılan bir araçtır.

Wer sein Werkzeug beschuldigt, ist ein schlechter Handwerker.

Bu, aletlerini suçlayan fakir bir işçidir.

Ein schlechter Arbeiter gibt seinem Werkzeug die Schuld.

Kötü bir işçi aletlerini suçlar.

Tom bewahrt sein Werkzeug in der Garage auf.

Tom aletlerini garajda tutuyor.

KI wird zu einem wichtigen Werkzeug für Kreative werden.

Yapay zekâ yaratıcılar için harika araçlara dönüşecek,

Ein schlechter Arbeiter gibt immer seinem Werkzeug die Schuld.

Kötü bir işçi her zaman aletlerini suçlar.

Wir brauchen ein Werkzeug, um es damit zu öffnen.

Onu açmak için bir alete ihtiyacımız var.

Was ist das wichtigste Werkzeug, das je erfunden wurde?

Bugüne kadar icat edilmiş en önemli araç nedir?

Wenn Sprache ein Werkzeug wäre, wäre sie wirklich sehr unzureichend.

Sahiden dil bir araç olsaydı oldukça zayıf bir araç olurdu.

KI wird für die Menschen als Analyse-Werkzeug da sein,

Yapay zekâ insanlarla analitik bir araç olarak çalışacak,

Ein Depp mit einem Werkzeug ist immer noch ein Depp.

- Eşeğe altın semer de vursan eşek yine eşektir.
- Eşeğe altın semer vursalar eşek yine eşektir.

Ich werde dir das Werkzeug leihen, das du dafür brauchst.

Onu yapmak için ihtiyacın olan araçları sana ödünç vereceğim.

Früher war es nur ein Werkzeug, um unser Dorf zu betrachten.

Eskiden sadece köyümüze bakmak için kullandığımız bir araçtı.

Dieses Werkzeug kann sehr gefährlich sein, wenn es achtlos verwendet wird.

Bu alet, dikkatsizce kullanılırsa çok tehlikeli olabilir.

Ich weiß nicht mit dem Werkzeug umzugehen, und du zeigst mir hilfsbereit die Funktion.

Bu makinenin nasıl çalıştırılacağını bana öğretmek zorundasın.

Eine scharfe Zunge ist das einzige schneidende Werkzeug, das sich durch Dauergebrauch von selber wetzt.

Keskin bir dil sürekli kullanımla keskinleşen tek kenarlı bir araçtır.

Wohlstand ist nur ein Werkzeug, das man benutzen, und kein Götze, den man anbeten sollte.

Refah, tapılacak bir tanrı değil, sadece kullanılacak bir araçtır.