Examples of using "Wunderbaren" in a sentence and their turkish translations:
hâlâ çok güzel bir toz katmanına ulaşıyorum!
Harika bir arkadaş kaybettik.
O güzel valsı dinle.
Uyurken güzel bir çam kokusu alırsınız.
Biyografisini yazan kişi ona harika bir adam dedi.
Bu harika geziyi organize ettiğiniz için çok teşekkürler.
Otoyo, güzel ilkbahar gününün tadını çıkardı ve sahil boyunca yürüdü.
Sana da güzel sabahlar ve günün harika geçsin, tatlış.
Bazen kader yüzüne güler ve harika bir insanı hayatına yollar.