Translation of "álltak" in Turkish

0.027 sec.

Examples of using "álltak" in a sentence and their turkish translations:

Álltak.

Onlar ayakta durdu.

Mind álltak.

Onların hepsi durdular.

Fent álltak a dombtetőn.

- Tepede durdular.
- Tepenin üstünde durdu.

A váderedményességi mutatók 100%-on álltak,

%100 mahkumiyet oranına sahipti,

Akik a saját életük középpontjában álltak.

kendi hayatının merkezinde olan insanları oynamak istiyordum.

A másik oldalra álltak a liftben.

asansörün diğer tarafına geçtiler.

Fél órán át álltak a dugóban.

Onlar yarım saattir sıkışık bir trafikte saplanıp kaldılar.

Dan és Linda készen álltak a családalapításra.

Dan ve Linda bir aile kurmak için hazırdı.

A férfiak nem feltétlenül álltak a nők fölött.

Erkeklerin kadınlardan fazla avantajı yoktu.

Ott álltak mellettem Dél-Louisiana közösségeinek más tagjai is:

Orada Güney Louisiana topluluklarının diğer üyeleriyle birlikte duruyordum;

- Katonák őrizték a hidat.
- Katonák álltak őrt a hídnál.

Askerler köprüyü koruyorlardı.

Autók lángban álltak, emberek haldokoltak és senki sem tudott nekik segíteni.

Yanan arabalar, ölen insanlar vardı ve kimse onlara yardımcı olamadı.