Examples of using "árán" in a sentence and their turkish translations:
O, kendi hayatı pahasına onu kurtardı.
büyük bir mücadele içerisinde, şehirler buraların etrafına inşa ediliyor,
Hayatı pahasına küçük kızı kurtardı.
imkânsızlıkları aşan bu hayvanla duyduğum inanılmaz bir gurur vardı.
Asker kendi hayatı pahasına arkadaşını kurtardı.
10.000 zayiat karşılığında, Ruslara iki katı zayiat vermişti