Examples of using "élethez" in a sentence and their turkish translations:
Yurt dışında yaşamaya kolayca adapte oldular.
Yeterli su hayat için gerekli koşuldur.
Yaşamak için, sahip olduğumdan fazlasına ihtiyacım yok.
Yurt hayatına oldukça hızlı bir şekilde alışacaksın.
Tom şehir hayatına hala alışamadı.
Yaşamak için yiyecek, giyecek ve bir eve ihtiyacımız var.
Burada yaşamaya alışmak uzun zamanımı alacak.
imkan sağlamak için zorlu engellerin üstesinden geliyorlar.
anneleri olmadan hayatta kalacak yetenek veya güce henüz sahip değiller.
Tom Boston'da yaşamaya alışacağını düşünmüyordu.