Translation of "éve" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "éve" in a sentence and their turkish translations:

30 éve,

bu devrim

- Két éve kiköltözött.
- Két éve kiköltözött külföldre.
- Két éve külföldre költözött.

O, iki yıl önce yurtdışına gitti.

Tíz éve házasok.

Onlar on yıldır evliler.

Három éve történt.

O üç yıl önce oldu.

Meghalt öt éve.

O, beş yıl önce öldü.

Két éve diplomáztam.

Ben iki yıl önce mezun oldum.

- Tom három éve van itt.
- Ez Tom harmadik éve.

Tom üçüncü yılında.

- Két éve vettem a házamat.
- A házamat két éve vettem.
- Két éve vásároltam a házamat.

Evimi iki yıl önce satın aldım.

100 éve dolgozunk rajta.

Biz yüz yıllardır buradayız.

Mindenkinek jó éve volt.

Herkes iyi bir yıl geçirdi.

Már két éve házasok.

Onlar iki yıllık evliler.

Hét éve jött Japánba.

O, yedi yıl önce Japonya'ya geldi.

Tíz éve ismerem őt.

Ben onu on yıldır tanıyorum.

Taro két éve meghalt.

Taro iki yıl önce öldü.

Hol voltál három éve?

Üç yıl önce neredeydin?

Ez három éve volt.

Bu üç yıl önceydi.

Három éve vagyok itt.

Üç yıldır buradayım.

Három éve ezen dolgozom.

Bunun üzerinde üç yıldır çalışıyorum.

Három éve tanulunk angolul.

Üç yıldır İngilizce öğreniyoruz.

Tíz éve dolgozom itt.

On yıldır burada çalışmaktayım.

Három éve lakom Bostonban.

Üç yıldır Boston'da yaşıyorum.

Két éve ismerem őt.

İki yıldır onu tanımaktayım.

Sok éve ismerem Tamást.

Tom'u yıllardır tanıyorum.

Pár éve dolgozom itt.

Birkaç yıldır burada çalışıyorum.

Három éve itt dolgozom.

Üç yıldır burada çalışıyorum.

Másfél éve majdnem meghaltam.

Bir buçuk yıl önce neredeyse ölüyordum.

Tíz éve lakik Párizsban.

On yıldır Paris'te yaşıyor.

Egy éve ismerem őt.

Ben onu bir yıldır tanıyorum.

Két éve tanulok franciául.

Ben iki yıldır Fransızca öğreniyorum.

Apám meghalt öt éve.

Babam beş yıl önce öldü.

Egy éve vagyok itt.

Bir yıldır buradayım.

Tom harminc éve asztalos.

Tom otuz yaşında bir marangoz.

Három éve láttam őt.

Onu üç yıl önce gördüm.

- A nagyapám öt éve halt meg.
- Öt éve meghalt a nagyapám.

Büyükbabam beş yıl önce öldü.

- Három és fél éve csinálom.
- Három és fél éve csináltam már.

Bunu üç buçuk senedir yapıyorum

Három éve ez elképzelhetetlen volt.

Üç yıl önce bu yapılamadı.

Pár éve létezett többoldalú javaslat

Aslında birkaç yıl önce bunu yapmak için

100 éve veszünk részt ezekben.

Biz yüz yıllardır bu işin içindeyiz.

Most már harmadik éve tünetmentes,

Annem şimdi remisyonunun üçüncü yılında.

De tizenhárom éve alig látja,

ancak 13 yıldır, görüş kaybından dolayı

Kilenc éve, amikor hatalomra kerültünk,

Dokuz yıl önce iktidara geldiğimizde

Mozart 200 éve hunyt el.

- Mozart öleli 200 yıl oldu.
- Mozart öldüğünden beri 200 yıl oldu.

Két éve nem hallottunk Mildredről.

İki yıldır Mildred'den haber almadık.

Az apám három éve halott.

Babam öleli üç yıl oldu.

Diplomáciai szolgálatban van sok éve.

Yıllardan beri bir diplomat olarak çalışıyor.

Tom három éve halt meg.

Tom üç yıl önce öldü.

Nagyjából három éve vagyunk együtt.

Yaklaşık üç yıldır birlikteyiz.

Itt élek már három éve.

Üç yıldır burada yaşıyorum.

Hány éve vagy már házas?

Kaç yıldır evlisin?

Majdnem öt éve Kanadában élek.

Neredeyse beş yıldır Kanada'da yaşıyorum.

Majdnem egy éve nem láttam.

Neredeyse bir yıldır onu görmedim.

Néhány éve halt meg Tom.

Tom birkaç yıl önce öldü.

Több mint 20 éve barátok.

Onlar yirmi yıldan fazladır arkadaşlar.

Több mint egy éve történt.

O bir yıl öncesinden daha fazla oldu.

Tom három éve van itt.

Tom üç yıldır orada.

Már harminc éve házasok vagyunk.

O ve ben 30 yıldır evliyiz.

Egy éve kezdtem el golfozni.

Yıllar önce golf oynamaya başladım.

Fél éve abbahagytam a dohányzást.

Yarım yıl önce sigarayı bıraktım.

Tom már három éve halott.

- Tom öleli üç yıl oldu.
- Tom üç yıldır ölü.

Már harminc éve ezt csinálom.

Ben bunu otuz yıldır yapıyorum.

Tamás már három éve buszsofőr.

Tom üç yıldır otobüs şoförüdür.

Hány éve él Tom itt?

- Tom kaç yıldır burada yaşıyor?
- Tom kaç senedir burada oturuyor?

Közel harminc éve házasok vagyunk.

Neredeyse otuz yıldır evliyiz.

A baleset két éve történt.

Kaza iki yıl önce oldu.

- Majd egy éve, hogy láttam Tomit.
- Majdnem egy éve annak, hogy láttam Tomit.

Tom'u gördüğümden beri neredeyse bir yıl geçti.

Kb. öt éve kezdtünk Minneapolisban dolgozni.

Biz Minneapolis'da çalışmaya beş yıl kadar önce başladık.

A fergusoni lövöldözés hat éve történt,

Sadece altı yıl önce Ferguson'du

Rich húsz éve dolgozott már ott.

Rich 20 yıl fabrikada çalışmıştı.

Úgyhogy a világtörténelem utóbbi 200 éve

Son 200 yıllık dünya tarihi

250 éve a világ leggazdagabb országaiban

250 yıl önce dünyanın en zengin ülkelerinde

Hogy nézett ki 10 milliárd éve,

10 milyar yıl önce neye benziyordu,

Pasang Sherpa 53 éve épít utakat.

Sherpa 53 yıldır yollar inşa ediyor.

Négy éve dolgozom ennek az újságnak.

4 yıldır bu gazete için çalışıyorum.

Marilyn Monroe 33 éve halt meg.

- Marilyn Monroe, 33 yıl önce öldü.
- Marilyn Monroe 33 yıl önce öldü.

Öt éve már, hogy apám meghalt.

- Babam öleli beş yıl oldu.
- Babam öldüğünden bu yana 5 yıl oldu.

Az Apám 30 éve Nagoyában él.

Babam otuz yıldır Nagoya'da yaşamaktadır.

Az apám négy éve halt meg

Babam dört yıl önce öldü.

Tom körülbelül három éve halt meg.

Tom yaklaşık üç yıl önce öldü.

Tomi három éve diplomázott a főiskolán.

Tom üç yıl önce kolejden mezun oldu.

Több mint 20 éve ismerjük egymást.

Yirmi yıldan daha fazla bir süredir onunla tanışıyoruz.

Pár éve elolvastam ezt a könyvet.

Bu kitabı birkaç yıl önce okudum.

Több mint három éve, hogy megházasodtam.

Evleneli üç yıldan fazla oldu.

Néhány éve elolvastam azt a könyvet.

Ben birkaç yıl önce bu kitabı okudum.

Három éve tanuljuk az angol nyelvet.

Şimdi üç yıldır İngilizce eğitimi almaktayız.

Néhány éve már kisebbségi érzésben szenvedek.

Birkaç yıldır bir inferiority kompleksinden muzdarip oldum.

Majdnem egy éve, hogy ezt tettem.

Bunu yapalı beri neredeyse bir yıl oldu.

- Bob több mint egy éve jegyezte el Maryt.
- Bob több mint egy éve Mary vőlegénye.

Bob, Mary ile bir yılı aşkın bir süredir nişanlıdır.

Megjelenésüket az indokolta, hogy alig egy éve

Orada bulunmalarının nedeni, bir yıldan kısa bir süre önce

és hat éve élek az Egyesült Államokban.

Altı yıl boyunca Amerika'da yaşadım.

Az egyik meglepetésre hat éve került sor.

Bu sürprizlerden birisi sanırım 6 yıl önce gerçekleşti.

A jövő év a Nyúl éve lesz.

Gelecek yıl tavşan yılı.

Mintegy ötszáz éve alapították meg birodalmukat Peruban.

Yaklaşık beş yüz yıl önce onlar Peru'da imparatorluklarını kurmuşlardı.

Tom több mint egy éve lakik Bostonban.

Tom bir yıldan fazladır Boston'da yaşıyor.

Felfedeztem, hogy apám harminc éve gyűjt újságokat.

Babamın biriktirdiği 30 yıllık gazeteleri keşfettim.

- Sok éve történt.
- Sok évvel ezelőtt történt.

O uzun zaman önce oldu.

Tomi már vagy három éve tanul franciául.

Tom yaklaşık üç yıldır Fransızca eğitimi görüyor.

Három éve kezdtem el kiépíteni ezt a hálózatot.

Bu ağı inşa etmeye üç yıl önce başladım.