Examples of using "Bár" in a sentence and their turkish translations:
Keşke gitsen.
Keşke hatalı olsam.
Keşke gitsen.
Görme yeteneğim muhteşem olmasına rağmen.
Ama bu hiç kolay değil.
İlk vizeme çalışsam da
Kar yağmasına rağmen gitmek zorundayım.
Sadece Tom'a yardım etmek için yapabileceğimiz bir şey olmasını diliyorum.
Keşke onu durdursan.
Keşke gidebilsem.
Keşke hatalı olsan.
Bar tıka bas doluydu.
Keşke Boston'a gitmesen.
Keşke onu yapmasaydık.
Keşke tekrar düşünsen.
Keşke bunu yapsan.
Fakir olmasına rağmen, o yine de mutluydu.
Keşke onu yapmasan.
Keşke artık bunu yapmasan.
Bar açık mı?
Yaşlı olmasına rağmen genç bir ruhu var.
Keşke çenemi kapalı tutsaydım.
Keşke bu kadar çok sigara içmesen.
Bu biraz yangın alarmını duyup,
Bar sabah altıya kadar açık.
Keşke Tom kadar zengin olsam.
Keşke benim hakkımda bu tür şeyler söylemesen.
Keşke onu değiştirebilsem.
Keşke orada olsam.
Keşke kendi başıma yapsaydım.
Babaylan bir kadın rolü olmasına rağmen,
Çünkü Hristiyan, Müslüman, Yahudi, Ateist,
federal seviyede olabilecek bir sürü şey varken
Sınırlar uzaydan görünmese de
Her ne kadar bu anın bitmesini istesem de
Ama bazı insanlar eşitlik hakkında çok iyi konuşabiliyorken
ve toplam risk çoğalmaları nispeten küçük olmasına rağmen,
Keşke ben sizin kadar akıllı olsam.
Keşke bilsem.
Komşum olsa da onu iyi tanımıyordum.
- Keşke bilsem.
- Keşke bilseydim!
Burada güneşte oturuyor olmama rağmen, hâlâ üşüdüğümü hissediyorum.
Hasta olmama rağmen, elimden gelenin en iyisini yaptım.
Yemeği henüz yediğim halde hala açım.
Keşke artık bu şarkıları söylemesen.
Küçük bir adım olmasına rağmen
Tarihteki en iyi toplumsal hareketlerin çoğu
ve onları seviyordum fakat hamburgerleri de seviyordum.
Öyle görünmüyor olsa da çocuk hasta.
Cümle doğru ama onu farklı bir biçimde ifade edebilirdim.
Sınavı çok sıkı çalışmama rağmen, geçemedim.
Keşke farklı olsam.
Değersiz olmasına rağmen, onu seviyorum.
Pinokyo, tek başına olmasına rağmen, kendini cesurca korudu.
İngilizceyi severim ama onu iyi konuşamam.
O zaman keşke bir kameram olsaydı.
Muhtemelen neler olduğunu tahmin edebilirsiniz.
Eldiven takmama rağmen parmaklarım üşüyordu.
Bu yeni model daha kendi kitabına
Gece görüşleri bizimkinden iyi olmasa da...
Keşke gitmesen.
Semptomlardaki azalmaya rağmen tedavisi mümkün değildi.
Keşke İngilizceyi senin kadar akıcı konuşabilsem!
Tom bir dilbilimci olmasına rağmen herhangi bir yabancı dili konuşmaz.
Çok zor bir görev omasına rağmen, ben elimden geleni yapacağım.
Aralarındaki bağlantı genellikle göz ardı ediliyor
İnternette tanışma son 17 yılda çok değişmiş olsa da
Sonra korku içinde bunu aleni olarak konuştum
14 yaşımda, garajımda
Kıyafetler kaliteli olmasına rağmen üzerimize tam gelmemişti.
Doktor elinden geleni yapmasına rağmen hastanın iyileşmesi yavaş gerçekleşti.
Kahvaltıda 3 kase mısır gevreği yememe rağmen hala açım.
Elimizden geleni yapmamıza rağmen kazanmayacağımızı biliyoruz.
Film kötü olmasına rağmen arkadaşlarımla olduğum için iyi geçireceğim.
Yaklaşık 600.000 adam… yarıdan az olsa da bunların bir kısmı Fransız'dı.
Ne yapacağını biliyorsun, değil mi?
Tom hasta olmasına rağmen yüzüyor.
Bazen keşke erkek ikizim olsaydı diyorum. Eğlenceli olurdu.
Uzun boylu olmasına rağmen, kadınlar onu çekici buluyor.
Babamın, Rudy'nin babasını kurtarması için biraz geç olsa da
Keşke Tom'un zekasına sahip olsam.
Ben oldukça iyi Arapça yazabilsem de, benim konuşma becerilerimin hala çok çalışmaya ihtiyacı var.
Geçerli Fransızca konuşmama rağmen benim Jérôme'nin düğününde konuşma yapabileceğimi bekleme.
Her ikimiz de Türkiye'yi on kereden daha fazla ziyaret etmemize rağmen hala görecek çok şey var.
- Bol zamanım var, ama yeterli param yok.
- Bol bol zamanım var ama yeterli param yok.
Özür dilemesine rağmen, hâlâ öfkeliyim.
Yağmur ormanları dünya yüzeyinin sadece yüzde ikisini kaplamasına karşın; vahşi bitki, hayvan ve bitki türlerinin yarısından fazlası orada yaşar.
Severn Nehri sadece 354 km'dir, ancak İngiltere'deki en uzun nehirdir.
Rus dili anadil olarak eski Sovyetler Birliği'nin kurucu cumhuriyetlerini oluşturan Rusya, Beyaz Rusya, Ukrayna, Kazakistan ve Kırgızistan'da konuşulan ve Letonya, Estonya ve başka birçok ülkede resmi olmamasına karşın yaygın olarak kullanılan bir Slav dilidir.
Sulla düşmanlarını öldürmeye başladı ve Sezar onun öldüreceği insanların listesindeydi. Sezar'ın annesinin ailesi onun hayatı için yalvardı ve Sulla isteksizce onu bağışladı. Sonra Sezar Roma ordusuna katıldı ve Sulla'nın ölümünden sonra döndü.