Examples of using "Csomó" in a sentence and their turkish translations:
Çok sayıda arkadaşım var.
Çok şey biliyorum.
Bir sürü şey aldım.
Yarın için planlanmış bir sürü şeyim var.
Bu bir sürü para.
Cevaplanacak bir sürü sorum var.
Çok harika şeyler gördüm.
Tom birçok yiyecek satın aldı.
Avustralya'da çok arkadaşım var.
Bir sürü eski mektup attı.
Benim buraya ekleyeceğim birkaç şey var.
Bizi sevecek bir sürü insan
ve bizim seveceğimiz bir sürü insan var.
Tom bir sürü Fransızca kitaplar okudu.
Tom bana bir sürü soru sordu.
Tasarruf hesabımda bir sürü param var.
Patlamada bir grup insan öldü.
Tom Mary ile çok fazla zaman harcar.
Tom'un çok fazla kredi kartı borcu var.
Daha çok zamanımız var.
bu tür siyah topların yanında
Ama bu bir başarısızlık değil, bu bir yalanlar topluluğu değil.
Birkaç yabancı dil konuşabilmek çok iyi.
- Benim bir sürü sorum var.
- Bir sürü sorum var.
Onun bir sürü tanıdıkları var.
Bir grup çocuk tavşanın arkasından koştu.
Hayatımda bir sürü şey oldu.
Ben bir sürü kitap aldım.
Tom çok sayıda fikri komite ile paylaştı.
Tom çabucak çok para kazanmak istedi.
Maymunlar çok sayıda numaralar öğrenebilirler.
Tom bir paket sincaptan daha fazla enerjiye sahip.
Bir grup insan bana orada yemek yemememi söyledi.
Bir sürü fikrim var. İyi olanlar, çok fazla değil.
Tom Boston'da çok para kazandı ve sonra Chicago'ya geri taşındı.
Bunu yapmayı sevmeyen çok insan var.
Çok fazla yiyeceğimiz var.
Onu yapmak için çok zamanım var.
Pek çok fikrim var.
Erkek çocukları bir paket sincaptan daha hızlı ağaca tırmandı.
Bu kravatı daha sık takmalıyım. Bugün çok iltifat aldım.
Benim bol zamanım var.
Türkçe Ğ ve İspanyolca H kaçtı ve birlikte birsürü tamamen sessiz çocukları oldu.
Hakikat şu ki, grup üstünlük taslayan üyelerle dolu ve bunu yetiştikleri ortamdan edindikleri için üstlerinden atamıyorlar.